22 Ağustos 2013 Perşembe

Yeni Jenerasyon Galatasaray Taraftarı

Yeni Jenerasyon Galatasaray Taraftarı.


Aslında her takımın bir altın çağı olduğu bilinir.Yalnız bu altın çağda bile kendısınden daha fazla konuşulan bir grubun bir simgenin varoluş olmasıda bı o kadar ilginçtir.90'lı yılların sonlarına doğru başlayan Galatasaray ekolu once yurt içinde daha sonra ise başta Almanya olmak üzere birçok ülkede bir sempati haline geldi.İnsanlar o armayı gördüklerinde tebessüm ile bakmalarına sebep olan o başarının altında elbet futbol başarıları yer aldı.. Uefa kupası öncesi çekilen Alman filmini hatırlıyorsunuz değil mi ? Tek ihtimali olanların hikayesini anlatan o film.. O çağda hepimizin eksik ve yanlış yönleri olduğı aşikar.Eğer bir gücü arkanıza aldığınızı hissedip o gücü kullanamıyorsanız bunun hiçbir önemi olmuyor.Peki neydi o zaman kı düşünce ? Dünya sıralamasında 1.sırayı kaptığımız donemlerde geçen o beyin fırtınalarını gözünüzün önüne getirebiliyorsunuz değil mi ? Yaptığımız onca yanlış kararın ardından tekrar bize bir fırsat verildi.Tabiri caizse bir gemiyi düzeltmek için bir şans,üstelik o geminin kumandanı yine aynı kişi ve bu sefer en az o kadar cesur mürettebatlar.Lucescu döneminin ardından başlayan o sancılı süreç tam 7 yıl bizleri geriye attı.Sürekli rakip takımın daha iyi daha kurulu sistemine karşı mücadele edip uğraş verdik.Futbol dışı etkenlere takılıp birçok yanlış karara adım attık.Ancak taraftar hıcbır zaman o armaya sırtını dönüp yarı yolda bırakmadı.Elbet oldu kaprislerimiz.Ayhan-Mustafa Sarp-Barış Özbek orta sahası ile mücadele edip kalende Zapatalar mı dersim,sağ bekinde Serkan Kurtuluşlar mı dersin.En basit örneği o zamanın en önemli hücum oyuncularından biri olan kewell'ı en büyük rakibine karşı defans oynatmak mı dersin ? Hepsi bizler gördük yaşadık.Hergün kahrolup sabahları bu takım nasıl düzelir,kim düzeltir,ne zaman düzeltir hesabını yaptık.Sonuçta birisi geldi ve o hayalleri gerçekleştirdi.Şimdi burada esas olan birşey varsa o da artık geçmişten ders alıp aynı hataları yapmamak.Ve yenı jererasyonda kı genç arkadaşlarımıza bu sevgiyi aşılamak.Drogba için Sneıjder ıcın Melo ıcın degıl Galatasaray ıcın Galatasaray'dan vazgeçmemek ıcın onlara nereden geldiğimizi neler yaşadığımızı bilmelerini sağlamalıyız.Şuan taraflı tarafsız ülke çapında bir önderliğe sahipiz.Bu lokomotifin işlemesi için taraftarın gücü her zaman birinci plandadır.İşleyen bu makineye elbet çomak sokmak isteyenler olacaktır burada ise kenetlenen o ailenin kolun yelin içeride kalmasıyla aşılacağınında herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir.Antu ve Forzaforum gibi rakip takımın en büyük taraftar gruplarının forum sayfalarına sürekli göz gezdiriyorum.Sadis bir insan olmadığım halde aldığım haz kazanılan bir üç puan değerinde olduğunu söyleyebilirim.Gördüğüm tabloyu soracak olursanız aslında onlarda herşeyin farkında ve ellerinden hiçbirşey gelmediği için hatayı artık kendi aralarında arıyorlar.Bundan 4 sene öncesıne kadar Galatasaray formalı birini gördüğümüzde mutlu olurken bugün gidilen bir halı saha maçında bile sahada bulunan kişilerin %75 gıbı bı kıtlesının Galatasaray formalı kısıler olduğu bir tespittir.Dün beni bu yazıyı yazmaya teşfik eden o olayı anlatmak istiyorum kısaca;

'' Öğle arası vakit geçirmek için evime en yakın olan PS (Play Station) dükkanına gittim.Sahibi yeni araç alıp sanayiye bakıma gönderdiği için biraz beklemek zorunda kaldım.Hemen yanında bulunan halı saha da bişey dikkatimi çekti.Orada bi topluluk vardı ve yaşları oldukça küçüktü.15-20 kişilikten mahalle takımı adında gelip futbol oynamak istemişler.En küçüğü ''4'' en büyüğü ''13'' olan bütün çocuklar ıle sohbet etme fırsatım oldu.Onların içinde ki o tutku o aşk neredeyse yüzlerine yansımıştı.Galatasaray derken bıle göz bebekleri gülüyordu.Bu müthiş anı ölümsüzleştirmek istedim ve ortaya böyle bir tablo çıktı.Allah bu güzel çocuklarımızın bahtını açık eylesın.nice şampiyonluklar nice zaferler görürler inşallah. ''


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder