7 Ağustos 2013 Çarşamba

Derin Galatasaray

DERİN GALATASARAY...

eger galatasaray'da bir 'şıh' varsa o da inan kıraç'tır.
eğer galatasaray son 10 yıllık süreçte rezil olmuşsa ilk sorumlusu bu adamdır.
ne adnan polat ne de özhan canaydın' da aramamak lazım. tamam onlar da hatalıdır,
ama piyondurlar. unutmamalıyız. peki kim bu inan kıraç ?
tek sözü ile seçimi değiştirebileceği veyahus istemediği kişinin
seçilemeyecegi dogru mu ? ya da amiyane tabirle galatasaray'ın fetullah gülen'i
oldugu ne kadar dogru ?
inan kıraç'a değinmeden önce galatasaray lisesinden yani mektebi sultani'den bahsetmek istiyorum.
cünkü galatasaray'ı ve yönetiliş şeklini anlamak istiyorsanız ilk önce lise kültürü hakkında az cok birşey bilmek gerekir.
ben de yüzeysel olarak anlatıcam piçler size. bu okulun varlığından gurur duymak gerekir, orası ayrı.
her galatasaraylı gibi ben de gurur duyuyorum.
ama içerisinde; sikindirik kurallar, amcık inanışlar var. böyle bi okulun benzeri yok.
ne bileyim alt dönemden kızla çıkamıyosun mesela.
kendi döneminden kızlarla takılacaksın. üsttekilere abi cekiyorsun. ve zorunlusun. misal yatılı kalanlar;
abiler izin vermezse ailelerle görüşemiyor.
liseliler de memnun değil bu kurallardan. çoğu zaman cok bunaltıcı oldugunu söylerler.
ama getirdikleri götürdüklerinden fazla, orası kesin.
mesela benim arkadaşımın babası galatasaray lisesi mezunu. bu adamın iyi de bir yerde ofis gibi yeri var.
fi tarihinde iki genç kiralamak için geliyorlar,
konu konuyu acıyor adam cocuklarında galatasaray lisesi mezunu oldugunu ögrenince ilk sene kira parası almıyor filan gibi garip durumlar var.
Bunları dışarıdan okuyan insanlar için bir anlam ifade etmez muhakkak ama
içerisinde birbirlerine karşı inanılmaz bir sevgi ve saygı var. hatta arkadaşlıkları ailelerinin bile önüne geçiyor diyebilirim.
süt cocugu gibi gözükürler ama
bence dünyada bu kadar cabuk toplanıcak bi' güruh daha yoktur.
bizans gibidir, kendi aralarında da iyi kavga eder, birbirlerinin kuyusunu kazmayı da iyi bilir piçler.
aldıkları eğitim gereği, yaşıtlarından cok daha önce sorumluluk sahibi veya okulda söz sahibi olabildikleri için ilerleyen zamanlarda asi,
anarşik hatta marjinal orospu cocugu olup çıkıveriyorlar.
gelelim inan kıraç denen zat-ı muhtereme. beyler bu adamın
voleybol topu kadar taşagı var. ve inan kıraç bu düzenin şıh'ıdır.
kolay iş değil 15 senedir oynuyor galatasaray ile.
inan kıraç satış memuru olarak başladıgı iş hayatında koçlardan gelin alarak
önünü görmeye başlamıştır. allah da yürü ya kulum diyince koçtan ayrılıp kendi işini kurmuş ve gayet de başarılı bir iş adamı olmuştur.
aynı zaman da galatasaray eğitim vakfının kurucusu ve yönetim kurulu başkanıdır. bu kurum millete burs verdirir,
okulun ihtiyaclarına yardımcı olur, cart ettirir curt ettirir.
yıl 1996. inan kıraç'ın desteği ve sayesinde faruk süren başa geçirilmiştir. bilinir de bu.
gerçi ilerlyen zamanlarda süren bunu pek dillendirmese de, ara ara inan kıraç'ın onu getirdiğini söyler. faruk süren zamanı cok iyiydik.
bi jenerasyon ordu milli takımından itibaren terim'e denk geldi, hagi alındı akabinde o rüzgarla galatasaray uefa'yı ve
süper kupayı cebine koydu. çok ilginç birşeydir,
galatasaray tarihinin hatta türk spor tarihinin en büyük başarılarına imza atmış başkanı bi' şekilde istifa ettirildi. (sessizce)
ve yerine liseli bir başkan olan mehmet cansun getirildi. o zamanlar tabii insanlar pek üzerinde durmadı,
süren'in kişisel borçları vardı,
o vardı, bu vardı. yoruldugunu söylemişti, ama konuşmalarında pek bir sitemkar oldugunu gösteriyordu da. ama yapacak birşey yok.
taşşak taşağı ezer.
çünkü inan kıraç süren'in aig'ye hisse satmasını galatasaray tarihinde kara bir leke olarak göstermişti.
ona göre bu yapılan galatasaray'a ihanetti. halbuki aig yetkililerinin süren ile görüşmesini saglayan da kendisi idi.
aynı kıraç seneler sonra
aig problemini çözmek için ortaya bir başka liseli 50 yıllık tandıgı ünal aysal'ı attı.
hani şimdiler de 100 milyon doları verecek adam var ya ünal aysal. götüne soksun da önce o parayı. neyse ona da deginicem.
sonra o hisseleri ünal aysal aldı. ama ne ilginçtir ki kurtarıcı olarak lanse edilen aysal kulüpten %20 faiz isteyebildi.
cok iyi galatasaraylıdır kendisi.
süpermen'dir. batman de inan kıraç. şimdilerde de 100 milyon doları vericeği söyleniyor galatasaray'a.
Versin amına koyim, böyleleri günahını vermez ya neyse.
şu an galatasaray kötü durumda değil mi ? marka değeri düştü değil mi ?
taban yaptık değil mi ? ünal aysal gelecek bizi kurtaracak değil mi?
galatasaray'ın maddi durumu cok kötü değil mi ?
değil amına koyim. değil. öyle gözüktüğü gibi değil işte.
1) stad
2) su ada
3) riva projesi
hadi ilkini geçtim o sadece türkiye'de bir artıdır. o localardan büyük para kazanılacak.
e haliyle onlar da rakı şişesii sallayacaklar sahaya. fener macında gördük işte. polat gitsin de onlara ceza kessin götü yiyorsa.
neyse konu bu da değil zaten.
ama son iki yazdıgım proje dünyada hiçbir kulüpte yok.
zaten arazi olarak dünyanın hiçbir kulübü galatasaray'ın yanından geçmeyi bırak yaklaşamaz bile.
galatasaray siker beyler.
riva projesi. seneler süren uğraş sonunda izin alındı
riva'ya sosyal tesis ve illalardan kurulan bir site yapılacak.
750 milyon dolar gibi bir ciro gelmesi bekleniyor. en kötü ihtimalle.
75 filan değil. 750. daha bunun arazi getirisi var onu katmıyorum.
yollar yapılacak ve 20 dakikada kadıköy'e geçiş olacak.
zaten sırf bu proje için devletin adam bulundurdugu söyleniyor gs yönetiminde bilemiyorum o kadarını.
gelelim su adaya. eskiden sikko bir yerken. ünal aysal cok ugraştı orayı adam edebilmek için ama beceremedi.
ardından bu reynanın sahibi mehmet koçarslana verildi burası.
adamın allahı var değerini arttırdı 250 milyon dolara vurdurdu. kaçak inşaat filan yaptırdı, rüşvetin kralı döndü ama yaptı adam,
ucurdu yani adayı.
göreceksiniz zaten yakın zamanda, çok konuşulacak su ada'da yapılanlar. çok kişi güme gidecek. sonra bir şekilde kira uzatılmadı adamla.
ihaleyi takip emtkte fayda var bakın bakalım kime gidecek orası ?
umarım devlet çökmez. cok usulsuzlük var.
yani şu an galatasaray cok iyi yolda. önümüzdeki birkaç sene içerisinde
barcelona filan olamayız belki ama, lyon gibi bir camia olabiliriz.
çünkü galatasaray'ın inanılmaz gelirleri var. daha kullanılmaya başlanmadı.
rahmetli özhan başkan ve polat gerçekten cok ugraştılar. canaydın öldü onun arkasından konuşmak hoş değil ama anasını sikti kulübün.
yigidi öldür hakkını ver uğraştı da adamcagız. polat da keza öyle. ama tereyagıı onlar yiyemecek maalesef.
kurtarıcımız geliyor çünkü. şıh birini işaret edecek..
şu iki proje türkiye'nin gündemine oturur. alarko bizim arazinin yanına yapacagı projheden 1.5 milyar gelir bekliyor. alarko bi' kurum.
galatasaray bir spor kulübü.
şu an galatasaraya gelmek delilik değil, dogru adımdır. takım küme düşmeye oynuyor,
taraftarın beklentisi yok. o kadar kötü bid urumdayız ki daha kötüsü gelmez.
gelen kişi her türlü kahraman olur. gazetelere haber olurlar. 3 maç kazanalım tvlere cıkarlar bir başarı öyküsü diye.
önceden ben size söyliyim de, sonradan
kral cekmeyin bu ibnelere
galatasaray'da hiçbir allahın kulu sivrilemez piçler. eğer liseli değilseniz mümkün değildir. sadece kullanılırsınız.
misal adnan polat.
adnan polat'ı başkan yaptıran inan kıraç'tır. hatta o meşhur 33. haftadaki protestolara yol veren adam da adnan polat'tır.
fener macından önce tribünden bazı kimseleri cagırtıp
akıllı durun fener macına kadar orada ne bok yerseniz yiyin. demiştir.
inkar edenler olabilir. ua böyle yapmaz diyenler cıkabilir. onları da anlatıcam.
o gün olanlar malum.
çok ilginçtir canaydın'ı getirten kıraç, onu yolaltıp polat'ı getirten de inan kıraç.
cansun'u getiren'de. 15 yıldır bu adam birilerini yolluyor.
şimdi polat liseli değil nasıl başa geldi diyenler cıkabilir. o zamanlar maça gelenler bilir.
acayip bir lise nefreti vardı tribünlerde.
bu da canaydından kaynaklanan bir nefretti. bir liseli başkan daha gelseydi camia kopardı.
onun için sevilen bir adam getirildi cimbom'un başına.
'adnan polat adnan polat bulunmaz eşin
samiyenin kapalısı senin eserin'
polat tribünlerin taptıgı adamdı. galatasaraylıydı.
canaydın gibi efendi değildi. 20:45 pişkinliği yapabiliyordu. hak arayabilirdi.
paralıydı. şube sorumlusuyken galatasaray'a saha dışında da maç kazandırmıştı.
her yönüyle kuvvetliydi.
adnan polat aşısı tutmadı. olmadı yani. ben de başarılı olabilecegini düşünmüştüm ama
beceremedi yani. saha dışıyla cok ugraştı.
canaydın ile birlikte zamanında inan kıraç ve aysal'ın galatasaray'ın anasını siktiği aig ile başlayan çöküş ve borç atagıyla uğraştı.
yanında sectiği adam cok yanlıştı. bi kere fenerbahce'den pteşvik primi alacak kadar üç kagıtcı bir herifti.
en güvendiği adam adnan sezgin'di. sezgin gibiler işe yarar,

kabul ama şube sorumlusu olarak değil. adnan sezgin gibi adamların devri 8-0'lık maçtan sonra kapandı.
özellikle 200oli yıllarda saha dışı zorlaştı.
ben bunları uydurmuyorum beyler, hakem ataması için bile kulüpler neler yapıyor 8 takla atıyor.
mesela adnan sezgin için türkiye'de yasa cıkarılmıştır. istanbulspordayken, adanasporda da görev almıştır.
adnan sezgin güçlü adamdır. misal etimesgut şekerspor diye bir kulüp vardı.
zamanında akp'nin kadrolaşma olayları varken şeker fabrikaları genel müdürlüğü ve başkanlığı abdulkadir aksunun kardeşine devredildi
onlar da, sezgin aracılığıyla kitulele diye bir oyuncu aldı. ve bir zaman sonra bu kitulele parasını alamadıgı için fifaya başvurdu,
halbuki bu adamın parasının ödendiği iddia ediliyordu. ama şiddetle karşı cıkıyordu oyuncu.
ardından fifa şekerspora ceze verdi, şekerspor parayı bunun saçmalık oldgunu ileri sürerek, ödemeyi reddedince kulüp kapatıldı.
ta ki bir sonraki sene adnan sezgin arkasında kc group ile 20 milyonluk yatırımla gelene kadar.
üstünel galatasaray kapalısından cıkmadır. sabahlama devrinde hem yara alıp hem de yara vermiştir.
ingiltere'ye oyuncu almaya mı gitti, kendi parasını verir.
kulübü hiçbir şekilde yük olmaz. eger iyi bir galatasaraylıdır tanımı varsa
o da haldun'dur. ihaleyi haldun'a bıraktırdı piçler.
lan amcıklar o oyuncuları siz seciyorsunuz, adam gidip baglıyor.
onun kellesini istemek de ne demek ?
hem zate üstünel cok sivrilmişti. taraftar haliyle cok seviyordu onu, ama kıraç efendi bir şekilde elimine edilmesini istedi.
bunu üstünel de biliyor. hatta dile de getiriyor.
ama yarın cagırsınlar yine galatasaray için calışır. üstünel şu an susuyorsa, sebebi o kurumda bir daha görev alabilme isteğidir.
beyler lise cok büyük güç. geçenkinde de yazmıştım bu adamlar hakkında kimse birşey diyemiyor. bakın demirkol'u izleyin allah aşkına.
inan kıraç adı geçince nasıl götü başı ayrı oynuyor, nasıl geçiştiriyor konuyu görün. çok kuvvetli herif.
geliyorum yiğit şardan'a. bence galatasaray'a en cok ykışan başkan olur kendisi.
çok kötü katakulliye getirdiler adamı. o da galatasaray liselidir ama sonradan liseye gelmedir. o zehri cok almamaış olacakki,
seneler öncesinden
ünal aysal ve inan kıraç projesine arşı cıkmış ve artık gençlerin önü acılsın diye bir açıklama yapmıştır.
ve bunun akabinde cemal özgörkey ile aralarında bir atışma gerçekleşmiştir.
tabii kulüp bu haberleri küçük bir açıklama ile geçiştirmiştir ya o da ayrı mevzu.
tabii sonraları cemal özgörkey'de kedi götü kadar aklıyla; inan kraç'a aynı cümleleri sarfetmiştir ya o da ayrı konu.
zaten yiğit şardan şu açıklamayı yaptıgı gün ipi cekildi. inan kıraç, selahattin beyazıd gibi adamlar dokunulmaz. onlar idoldür.
o yüzden belliydi siktirip gideceği.
bakın şimdi olayın enteresanlıgına. sene başında bu cemal nalga denen amcık bi bok yiyor ve kavgaya karışıyor ardından 5 maç ceza alıyor.
bunun üzerine yiğit şardan'a diyorlar ki 'isterseniz 5 hazırlık maçı ayarlayalım ceza sayılmasın ' şardan etik olmadıgı için kabul etmiyor.
sonraları bu nalga sıgırının bildiginiz forma olayı patlak veriyor.
bakın bu mevzu sene başında oluyor.
ne ilginçtir ki bu olay, fener macından sonra ortaya cıkıyor. ne kadar ilginç. o kadar zaman geçmiş, ama tercih edilen vakit fener macı.
basket kurallarını bilmeyenler bile izler veya gider o maça.
eskiden taşşağı yapılırdı 'kaç periyot görebiliriz' diye. eğlencelidir yani fener macları, dikkat çekicidir.
bu olayların ardından adnan polat sorumluyu (mincinozlu) işaret ederek teker teker kafaları koparıyor.
olay esnasında yigit şardan zaten türkiye'de olay almanya'da gerçekleşiyor.
ama inan kıraç cıkıp koray mincinozlu'ya haksız lık yapıldıgını iddia edip
yiğit şardanı istifaya davet ediyor. koray mincinozlu da liseli. ilginç bi tesadüf olsa gerek.
bunu ortaya cıkartan adamın koray mincinozlu oldugu söylenir.
bu arada şardan'ı da yönetime sokan inan kıraç'tır.
abdurrahim'i yönetime aldırmayan da kendisidir. ama yeni oluşumda yine
abdurrahim gelecek. çünkü sevilen adam. ve saftirik.
yönetime alınmadıgını ögrenince arabayı kenara cekip salya sümük ağlamış bir adamdır kendisi. çok iyi niyetli.
ama yine kullanılıp sonra da siktiredilecek.
mesela yeni oluşumda göreceksiniz futbol ile idari işler ayrılacak.
futbolun başına sevilen adamlar getirilecek; haldun, abdul, bi' kısım eski topcular.
böyle bir şeker gözükme filan. ama bir yandan da galatasaray holdingleşecek.
süren'in köpek gibi dolandıgına bakmayın kıraç'ın etrafında, ondan nefret eden bir numaralı adamdır. kıraç'ta süren'i biliyor.
ama ayıya dayı demek zorunda.
camia böyle kenetlenecek.
galatasaray esasta bu kadar kötü duruma gelmezdi. bu adnan polat'ın iyi niyetinden
kaynaklanan bir durum gidiyorsun sen oyuncuna tekneni veriyorsun, oyuncun orada çatır cutur sikişiyor.
oyuncun corbacı acıyor sen acılışına gidiyorsun.
avukatlarını seferber ediyorsun. aziz yıldırım'dan duyuyormusunuz böyle yavşak muhabbetler ?
mesela aziz yıldırım bir gün selcugu yanına cagırıyor, bu dalyarakta eşofmanla mı ne gidiyor yanına.
'siktir git üstüne adam gibi bişiler giy öyle gel' diyor.
selcuk üstünü değiştirip geliyor. aziz de 'beklesin beni' diyor. sonra da arkasına bakmadan siktirip gidiyor.
selcuk haber gelene kadar kulüpten ayrılamıyor.
bu da dogru değil ama sen zamanında ümit karan ile volkan'ın aynı eve cıkmasını sağlarsan,
oyuncular o evde sikik sikik partiler verirse ve buna göz yuman sen isen bugün oyuncuları sorgulamaya hakkın yoktur.
bişiler yazıcam da bu konuyla ilgili agır kacıcak. başkan ol veya olma. ama bunu ayarlamalısın.
sen onlardan ders almayıp gelen yabancılara felekten gece çaldırtırsan,
mac kazandırtan oyuncuya hediye yollarsan olmaz yani. olmaz.
sonra da disiplinden bahsediliyor. yok hagi sakız cigniyor diye misimovic'i kovmuş.
yok ya, biz de yedik amına koyim. kaptan mala vuracak, başkanona yol verecek.
kelepceci takıma alınacak ama gel gör ki misi sakız cignedi diye takımdan atılacak.
bu orospu cocugu becali kardeşler dünyaya geliş geçmiş en büyük amcıklardır.
dünya dünya olalı böyle büyük ibne görmemiştir.
adamların helikopteri var amına koyim. internasyonel dolandırıcı piçler. steua'yla davalılar, luce'nin şaktar'ı ile davalılar.
luce bunlara dava açıp alenen soyguncu dedi.
fiorentina'da bir oyuncu vardı sırp. adı aklıma gelmiyor şimdi.
neyse bu adamı fali ramadani(misi'nin menejeri) misimovic'in katkılarıyla kendi himayesine alıyor.
misimovic bosna hersek milli takımında oynamasına ragmen müslüman değildir.
ve bu sırp oyuncuların eli kolu brezilyalılar gibi heryere uzanır, onun tavsiyesiyle bu oyuncunun menejeri ramadani oluyor
e şimdi hagininki de malum.
1 yabancı gitsin ki, becaliler anasını siksin bu kulübün değil mi ?
öyle oldu işte.
bunlar zaten en son halkalar. hagiymiş, misiymiş bla bla bla.
bunlar mallık.
ama bir de ayak oyunları var mesela. biraz da onlardan bahsedeyim. misal ribery transferi.
ribery'i adnan öztürk'ün getirdiği bilinir. e galatasaray'ın da fransa'daki gücü malum.
yahu nasıl oluyor da, bu adam fransa'ya kaçıyor. zaten gerizekalı ribery.
hani geçirdiği trafik kazası yüzünden beyinin bi kısmı hasar görmüş adamın.
herif klozette elini yıkıyormuş ya. öyle mal bi herif yani. bu malı kaptırdık işte.
hiç akıl alacak iş değil. getirtirken adnan öztürk'ten bahsediliyor da kaçarken niye bahsedilmiyor. bmesela bülent tulun'un
sopayla kovalamasından bahsediliyor da,
ribery'inin boulogne'deki evinin önünde türkiye'deki ferrarinin aynısının yattıgından nasıl söz edilmiyor.
adnan öztürk bu hikayenin niye gerisinde kalıyor ?
şimdi adnan öztürk de kurtarıcılarımızdan piçler.
bu arada galatasaray vakfından bahsetmiştim. kurucusu inan kıraç. yönetim kurulunda da 2 tanıdık isim var. adnan öztürk ve ünal aysal.
yahu teker teker ortaya cıkıyor bu adamlar.
maşşalahh gerçek galatasaraylıdır bunlar. kurtarıcımız olacaklar inşallah.
ben şizofren olabilirim, götümden uyduruyor da olabilirim.
ama araştırın abiler. riva projesi, su ada olayları ve stad projesi.
niye sürekli bu isimler cıkıyor kutudan ?
bahsettiğim şeyler bir futbol kulübü için müthiş meblalar. milyar dolarlardan bahsediyorum.
niye galatasaray hep bi nefes almaya cıkacakken, aşağı cekiliyor ?
ortada acayip bişiler var. 15 senedir fsüren'i cansun'u, canaydın'ı ve polat'ı getirten adam,
işaret eden adam nasıl oluyor da şimdi kurtarıcımız oluyor ? yahu muhterem senelerdir sen varsın zaten.
başarılı olanı da indiriyorsun aşağıya.
lincoln için sponsor bulan sensin, 1 tek ricanla milyon dolarlık anlaşma yaptıracak gücün var da,
lincoln kötü giderken oturdugu yerden para alıyor yazıktır kulübe bu takımı bu hale düşürenler utanmalı niye diyorsun ?
senin hiç mi payın yok bu durumda ?
çok doluyum amına koyduklarımın. fener'e yenilmemiz hayırlı oldu gerçekten.
bunu biliyorum , laf atanları da pek siklemiyorum ama bu orospu cocuklarına
yenilmek dokunuyor kanıma. 1 kişi bile okumasın sikimde değil. galatasarayı bu hale getiren bütün ibneleri anlatıcam.
en azından ileride maça gittiğiniz vakit
büyük başkan cekerken şu yazdıklarımı hatırlayın piçler. kime bagırdıgınızı bilin.
belki e o başkan, kulübün anasını siken adamdır.
alpaslan abi sağ olsaydı belki de bu halde olmazdık. tepkiler cok daha erken verilebilirdi.
karaborsa bu kadar olmazdı. tamam önceden de vardı karaborsa ama yapan kişiler
pekte mühim değildi. ama şimdi bakıyoum da, setteki herif boka batmış.
ua 2 haftadır bilet almıyor diyolar, geçenkinde de söylemiştim, fener macında belli olur bilet inip inmediği diye.
umraım görür bu yazdıgımı. bu maçta bilet inmedi diyorsanız helal olsun. ama ben hayatımda böyle pis bir karaborsa görmedim.
bu tribünü bu hale getirenlerin de amına koyayım.
çünkü bi yıgın karaborsa yapar kulüp. bunu neredeyse her kulüp yapar. (rant sağlanacak)
bazı kişilere bazı fiyattan bilet verilir ve bana şu kadar getir denir atıyorum bilet 60 lira mı. 30'a adama verir,
atıyorum bana 100 getir der.
o zaman ne olur ? karaborsacı 250 fiyat çeker. kulüp ne yapar bu durumda ?
hem o bileti satar hem de üstüne fazlasını koymuş olur. peki o paralar ne olur ?
bu da havuzda toplanır prime dahil edilir( iyi niyetimle söylüyorum)ve esas kulübe borç veren yöneticilere ödenir.
demirören bunu ço iyi yapmış mesela.
tanıdık taşşaklı karaborsacılar varsa sorabilirsiniz. bu böyle bi düzendir yani. böyle de bi şekli vardır karaborsanın.
şöyle de bir durum var. inan kıraç'ın işaret ettiği kişi gelirse, ki gelecek.
o zaman bu karaborsa acayip düşer, fakat localardan atılan yeni rakı ve viski şişelerini bolca görebiliriz.
esasta herkes neyin ne oldugunun farkında, şu kulüp normal yönetilse arayı fenerle de beşiktaş ile de açar.
sadece kiradan para kazanırız, net söylüyorum. şimdi hesaplar yapılıyor,
yaklaşık 1-2 hafta içerisinde işler yoluna girdiği takdirde galatasarayın götü yayarak aylık kazanacagı net geliri yazıcam.
en az 1 büyük transfere denk gelecek ya neyse göreceğiz. şimdi millete hayal geliyor.
şimdi 5 gün sonra mali genel kurul var. galatasaray tarihinin en önemli günlerinden birisi.
ufaktan bi toparlayayım yazdıklarımı ve yakında olacakları ekleyeyim.
esasta genel kurulda az-çok konular açıklığa kavuştu. evet adnan polat başarısız doğru, çok dogru hemde. kulübün maddi yapısı kötü,
o da dogru. ama önceden daha kötüydü.
galatasaray'ın şu tablosunun ibra edilmemesi etik olmaz. bundan daha sikik tablolar ibra edildi çünkü.
Galatasaray bu sene kötü değil, 10 senedir kötü. 10 senedir kendimizi kandırıyoruz.
fakat alınan saçma sapan tesadüfi şampiyonluklar, fener'in kaşarlarının hediye ettiği kupalar galatasaray'ın kötü durumunu gizledi.
teknik direktörsüz şampiyon olduk resmen. şaka gibi.
son dakikada şampiyon olduk o da ayrı şaka. kötü gidişimizi, bunların hepsi gizledi bir şekilde.
misal 100. yılımızda şampiyon olamadık, ama fenere 5 salladık.
fatih terim zamanıydı, şampiyon yapmış luce'yi siktirettiğimiz yıl.
inan kıraç, canaydın'ı öne sürmüş hediyesi olarakta terim salvosu gelmişti. o zamanki durum da cok kötüydü.
olimpiyatta 40 kişi maç izlediğimizi biliyorum. rize maçı. 5 sallamışlardı. *
fakat ne oldu, gelişi ve gidişiyle seçim kazandıran tek antrenör terim oldu.
taraftrda homurdanmaya başlamıştı ve o homurtuyu almak için başa hagi getirildi.
bunları anlatıyorum ki; görün olanların altındakileri. 7 sene önce de aynı durumdaydık. çözüm yine aynıydı.
hagi o zamanda başarısız oldu ve gönderildi.
zihniyet aynı oldugu için, çözüm de aynıydı. ama o zaman hagi fener'e 5 tane sallamıştı. ve gazımız alınmıştı.
bu hafta atamadık işte. gazımızı alamadılar onun için.
tabii o zaman ortada riva, su ada, ve stad projeden öte hayaldi. varlıklarıyla övünürdük ama, bunlar ile uğraşacak adam yoktu.
ünal aysal bi' el attı su adaya ama beceremedi.
eğlence işi farklı. onu bilene vereceksin. sonra onu da siktir edeceksin.
mehmet koçarslan gibi reina sahibi bir adamı bile siktirebildi galatasaay camiası. hani öldü diyoruz ya.
abii o vakit; maddi durum kötü oldugu için,
dinamikleri de kullanamadıgımızdan ne televizyonlara inan kıraç baglanıyordu ne de süren kanal kanal geziyordu.
şimdi rüzgarın yönü değişti tabiiki. elimizde stad var. su adanın değeri sikimizin keyfine 250 milyon dolara fırladı. ve gidenler bilir,
belkide istanbul'un en keyifli yeri oldu. o oranda fiyatı da var tabiiki.
esasında adnan polat genel kurulda bazı şeyleri ima etti.
inan kıraç ile süren birliklte katıldılar. muhteşem dostlukları varya.
herşey galatasaray için ya. ondandır.
polat mali kurul ibra edilmezse siktirip gitmeyi planlıyordu. mazlum edebiyatı yapacaktı.
özgürlükten gem cvuracaktı ki sözkonusu galatasaray ise bu işe yarar.
misal; genel kurulda taşçıoğlu kürsüye cıkıp 'darbe yapmayın, yıllarca darbeyi eleştirmiş güruh nasıl olur da darbe imalarında bulunur,
bunu nasıl sindiriyorsunuz ? ' dediğinde inanılmaz bir alkış aldı.
galatasaray fransız ekolü. özgürlükçü. ve oradakilerin yaşları biraz daha büyük oldugu için
bazı kesim duygusal davranabiliyor.
herifin adı neydi unuttum cihangir bilmemne. inan kıraç'ı hedef göstererek
'galatasaray kulübüne başkan seciyoruz, öyle televizyonlara bağlanıp teknik direktör secimi yaptırır gibi bi hakkı yok kimsenin,
bırakın da insanlar kendi kararların versin. bu tehdit bu baskı niye ? ' dedi
ardından inan kıraç salonu terketti, bunun üzeine ışın celebi
'imparator olsan bile sordugun soruların cevabını bekleyeceksin' dedi ve alkış aldı.
hani millet cok tepki var diyor ya, destekte var.
yani beyler durum şu, taraftar için inan kıraç ve ekibi kurtarıcı ama içeridekiler
işin aslını cok biliyor. bizim şanssızlığımız karşısındaki adam adnan polat,
görevde kaldıgı süre içerisinde başarılı olamadıgını ve olamayacagını anladık. bunu gördük de.
al birini vur ötekine amına koyim.
Tabii bunlar pek basında yer almadı. cıkan haberler de sadece polat'a büyük tepkiler gösterildi. ışın celebi'nin akp'yi seviyorum,
saygı duyuyorum konuşması cıkarıldı.
süren'in ithamları ortaya atıldı. bunlar gösterilmedi pek.
millet paranın ,rantın oldugu yerde pislik oldugunu biliyor ama hala kedi götü kadar beyniyle ayar vermeye çalışıyor.
bilmiyorsanız araştırın,
mal mal konuşmayın. ben bunu tabiiki galatasarayşlı oldugum için yazıyorum fakat bu proje için mevcut iktidar;
galatasaray yönetimindeki birkaç kişiye, kişisel işlerinde peşkeş cekiyor.
daha dogrusu cektiği söyleniyor diyeyim. * (onları da yazıcam, yani söylentileri * )
başbakana yönetimde istedigi biri var mı, yok mu diye soruluyor. galatasaray cok degerli piçler.
bakmayın şimdi başbakanın siklemediğine bizimkileri. o da biliyor, bizimkilerin eli mahkum sike sike
devletle iyi geçinmek zorunda.
amına koydugumun takımının adası var hadi onu geçtim, o bişi değil canım 250 milyon + 1 milyon 175 bin metrekarelik arazi üzerine
840 ünite konut yapılacak. tenis kulübü, golf sahası, sosyal tesisler, selahattin beyazıd hatıra ormanı ve bunun gibi yerler inşa edilecek.
yol yapımına başlanıyor. zaten 3. köprü güzergahı üzerinde. kadıköye 20 dakikada geçilecek.
250 bin metrekarelik araziye ise inşaat yapılabilecek. daha da projeler var.
yavaş yavaş hasan şaş.
bu iş cok büyük olaylara gebe.
devletle iyi olmazsan o proje bitmez. amına koydugumun anıtlar kurulundan zar zor izin çıktı.
o izin için neler berildi bi allah biliyor. daha neler dönecek, daha kaç göt yalanacak ? hani galatasaray karışık piçler.
bu olaylar bir spor kulübüne cok fazla.
diyoruz ya , galatasaray da bir spor kulübünden fazladır diye.
lise menşeili oldugu için galatasaray farklıdır. ali koç kıvamındaki yöneticilerimiz cıkıp ağlamaz televizyonlarda.
özhan canaydın tarihimizin en pasif başkanıdır belki ama
cıkıp 1 kere konuştu 'düdüğünü asacak' dedi ve ali aydın hakemliği bıraktı.
beşiktaş 5 kırmızı gördü, şampiyonlugu verdi.
beşiktaş'ın bütün şerefli 2.liklerinde şampiyon biz olduk. beşiktaş yönetimi alenen şike yapıldıgnı biliyordu.
ama gıkını cıkaramadı, götü yemedi. şimdi gidin tribün liderleri ya da kulübe yakın adamlara sorun 'ankaragücü maçında parayı kim almıştır ?'
bilinmiyor mu, biliniyor. ihale zalad'a kaldı ama.
camia olarak fener'i sevmezler. bunlar hep yönetimsel başarılardır. o kin, o kadar sağlam temellere oturtulmuş ki,
son bikaç senede 2 kere son maçta şampiyonlugu kaybeden fener'in maçlarında hala şike aranıyor.
yahu bu mallar zaten olmadıkları şampiyonlugu kutladılar,
daha ötesi mi var ? bir maç 15 dakika uzatılmadı mı, hemde ligin son maçı ?
unutmamakta fayda var galatasaray dediğiniz kulüp mencıstır'ı eledikten sonra şampiyonlar ligi statüsünü değiştirmiş bir camiadır.
10 yıldır fener sikebilir bizi. normaldir. çünkü 10 yıldır kadroları bizim cok üzerimizde.
ve belli bir sistemleri var. 10 yıldır maddi olarak bizden iyiler. sadece bizi değil ki 10 yıldır beşiktaş'ı da çoğunlukla sikiyorlar.
ama işte biz teknik direktörsüz, zamanı geçmiş oyuncular ve kondisyoner ile cıkıp şampiyon olabiliyoruz.
süper kupayı aldıgımız vakit monaco prensi aynı galatasaray için yemek düzenleyip, kırac'ı onur konugu olarak yanında oturtabiliyor.
bi' kere kibrit çakıldı onda da avrupanın amına koyduk. acaba galatasaraylılar
bu gücün farkında mı ?
galatasaray'da başkanlık seçimi bitti piçler. ünal aysal artık galatasaray başkanı diyebiliriz.
bakmayın mehmet helvacı'nın başkan adayı olduguna.
anca sirkte
iyi bir palyanco adayı olabilir kendisi.
kendisi ünal aysal'ın avukatlıgını yapmış bir kişidir. hatta kırac'ın ricasıyla
yönetime girmiş olup bunu galatasaraya yakın herhangi bir kişiden teyid edebilirsiniz.
hatta internetten bile bulabilirsiniz.
hatırlarsınız, rijkaard'ın istifa olayında ilk tepkiyi veren kişidir kendisi. hatta bu secimlerin
bu duruma gelmesini saglayan götverendir.
çünkü inan kıraç ona cennet bahcesini vadetmiştir vakti zamanında.
'aslansın, kaplansın' diyip polat'ı yıpratmasını saglamıştır. bu gariban da tuzağa düşmüş,
zaten pekte zeki bir adam olmadıgı için kendisinin başkan olacagını zannetmiştir.
ya yedi, rirler mi amına koyim o kadar rantı senin gibi dalyaraa.
şimdi it, köpek gibi saldırıyor
etrafa 'aman efendim aig'den, aysal para kazanmış' da bilmemne. ulan götveren o vakit sen
bu aysal'ın avukatı değilmiydin ? geççeksin bu işleri, fırçalıcaksın dişleri.
yönetimden başlıyorum anlatmaya. zaten takip edenler bilir, bütün branşların ayrılacagını
ve galatasaray'ın profesyonel bir yapıya bürüneceğini söylemiştim. aynı şekilde devam ediyorum.
şimdi o kadar şey anlattım, yazdım, attım-tuttum amına koyim. nihayetinde söylediklerimi destekleyecek veriler de basına düştü.
misal; yönetim kurulunu incelemeye başlayalım.
adnan öztürk,
ali dürüst,
aka gündüz özdemir,
ali gürsoy,
refik arkan,
adnan nas,
emih haznedaroğlu,
mete başol,
sedat doğan,
abdurrahim albayrak.
bunlar ilk aşamada kesinleşen isimler. gerets ile birlikte bülent tulun'unda bu ekipte yeralmasını bekliyorum.
bülent tulun'un gerets ile görüştüğünü duymadım, biliyorum.
aradaki sıkıntı, tulun'un adnan öztürk ile olan problemi. bundan önce bahsetmiştim, o olayı da.
şimdiler de görüyorsunuzdur, öztürk'ün tulun varsa ben yakum atarlarını.
teker teker bu isimlerden bahsedeceğim.
yönetime dikkat ettiyseniz. zıpcıktı bir kişinin bile olmadıgını görebilirsiniz.
mesela bundan önceki yönetimlerde bir şekilde, muhalefet kanadının adamı da yerleştirilirdi.
işler kötü gittiğinde o önplana atılırdı.
bu galatasaray'da hep böyle oldu. mehmet cansunun gelişini hatırlayın.
adnan polat'ı hatırlayın. mehmet helvacı kamilini hatırlayın.
ama dikkat ettiyseniz bu yönetimde öyle bir isime rastlayamazsınız.
1 kişi hariç. adnan öztürk. konuşursa o konuşur diyeceğim ama
inan kıraç ile ilişkileri malum. kıraç onu vakfın yönetim kuruluna aldıracak kadar
tutar. keza aysal'da vakfın içerisindeki yöneticilerdendir.
hatta şimdilerde candan erçeytin bile seçimlere müdahil olmaya çalışıyor, neden acaba ?
çünkü o da ayunı vakfın yönetim kurulundadır * burası bizans amına koyim.
adnan öztürk, mali işlerin başına geçecek piçler. çünkü bunlar çok yakın abi'cim birbirlerine.
amaç rantı götürmek ise güvendiğin adamları alırsın. öztürk, aysal, kıraç...
azımsanmayacak kadar da oy potansiyeline sahiptir. esasta tuttugunu koparan bir adamdır.
yukarıda allah var, seyrantepe'yi bize kazandıran 4 kişiden birisi olur kendisi.
aynı zamanda ribery'yi getiren ve aynı zamanda gitmesine de ön ayak olan kişidir. hatta
bu yüzdendir ki bülent tulun ile birbirlerinden hazetmezler. tulun'u leş kargalrının önüne atmıştır.
esasında bu adamın derdi başkan olmak da, şu aşamada mümkün gözükmüyor.
muhtemelen başarılı bir aysal döneminden sonra yeni başkanımız olması yüksek bir ihtimal.
gelelim ali dürüst'e. ali dürüst'ün yönetime alınmasının tek nedeni
adnan öztürk'e karşı oluşacak tepki oylarını engellemektir.
aysal'ın yönetimdeki 2. adamı öztürk olacak-tı ama muhalefet öztürk'ü sevmiyor.
çünkü yaptıgı bir yıgın götverenlik var. ve biat kültürünün bir numarlaı adamıdır.
2. başkan öztürk'ün olması da tepkileri arttıracagı için ali dürüst'e gidildi.
ali dürüst akıllı adam tabiiki. şu oluşumun karşısında hiçbir şekilde seçilemeyeceğini,
seçilse bile önüne taş konacagını cok iyi bildiği için çeşitli salvolar yaptı.
polat ile görüştü, helvacıyla görüştü, yalman ile görüştü. ben buralardayım
ayık olun mesajı verdi bi nevi. bi sonraki dönemde galatasay'ın bir diğer başkan adayı ali dürüst'tür.
bunu buradan acıklıyorum.
ama ali dürüst galatasaray'ın 2. başkanı olacak. yönetimde birbirinden ayrıldıgı için mali konuların başında ise öztürk olacak.
ali dürüst zeki adamdır. nerede ne söyleyeceğini, nasıl konuşacagını çok iyi bilir.
bunun yanında medyada da kuvvetli işbirlikleri vardır.tam bir yılandır, profesyoneldir.
ama senin benim gibi galatasaraylı değildir. geçtiğimiz entrylerde bahsettiğim bir cemal nalga olayı vardı.
bu olayın ortaya atılmasını saglayan birkaç kişiden birisi olur kendisi.
zaten gerçek yüzünü de bilmeyenler o şekilde anlamışlardır.
aynı zamanda da böyle galatasaraylıdır kendisi. ama bu galatasaray kültürü beyler. yapacak birşey yok. içimizde bizans var amına koyim.
gelelim abdurrahim albayrağın alınmasının nedenine. açıkça söylemek gerekirse ben taraftar
için alınacagını düşünmüştüm ama megerse başbakana olan yakınlığı için yönetime alınmış.
abdulü herkes yanıyor, yönetimde pek söz sahibi olmayacak. hiçbir şekilde siklenmeyecek.
ama başbakana ulaşmak artık cok kolay. albayrağın devlet ile olan ortaklıkları var en nihayetinde. her türlü yararlanılacak abdul'den.
hem taraftar da sviyor,
sempatik görünüşlü. bakmayın salak gözüktüğüne. kuvvetli de bir adamdır,
çok ilginç bir aile yaşantısı olmasına ragmen basında buna rastlayamazsınız.
rastlamamışsınızdır, durumu bilenler bu haberin basına düşmemesine cok şaşırabilir. neyse konumuz bu da değil zaten.
bakmayın mal gözüküp, iki kelimeyi yanyana getiremeyişine. taşşaklıdır.
işin enteresan tarafı orhan abi 1 hafta öncesine kadar listedeydi. ama ne oldu ne bitti.
bilmiyorum. tribünden sorumlu kişi olmasını bekliyordum. hatta kadıköy'de stadda atıldıgımız maçta da bizle beraberdi.
gerçek galatasaraylı dedikleri kişilerdendir,
belki de bu yüzden pasifize edilmiştir. bu konuda kesin bir bilgim yok. ama listede ali gürsoy'u görünce pekte şaşırmadım değil
muhtemelen ali gürsoy tribün ile ilgili olacak.
olsa da olur, olmasa da olur bir isim ali gürsoy. ama işte laftan cıkmayan cocuk da lazım
yönetime. kuyunu kazamaz, göt ister. dediğini yapar. koy kenara.
dikkat ettiyseniz yönetimde sivri bir isim yok. olmayacakta zaten.
galatasaray maç kazanırken veya kaybederken samanaltından rantlar emilecek.
listede insanların tanımadıgı ama işinin ehli çok kuvvetli bir isim var.
bu ismi kenara yazın. adnan nas ileride başarılı bir mali yapıya kavuşursak,
muhtemelen baş mimarlarından birisi olacaktır. galatasaray lisesi mezunu filan değildir.
0'dan gelme başarılı bir hayatı vardır. ve sadece türkiye'de değil dünya çapında kuvvetli baglantıları olan birisidir.
pwc'nin yönetim kurulu başkanı oldugunu söylemem yeterli sanırım.
populer kültürün içerisinde olmasa da cok kuvvetli bir isim. mali alanda acamayacagı kilit yok.
üstelik minimum alengirle maksimum faydayı hedefleyen bir isimdir.
dikkat edin, yazın kenara.
takımın başına aysal gelecek, herşey planlanmış bi kere.
iyi güzel kayhan berberoğlu bi bok yedi ama, işte herşey belli beyler.
üzerinde pek kafa yormayın.
bu oluşum bir şekilde gelecek cimbomun başına. kimse de engeleyemez.
zaten şöyle birşey var, devlet kar etmeyeceği projelerin önüne taş koyar. bu böyledir,
herkes bilir. şu an devlet galatasaray'a peşkeş cekti diyorlar da,
gelir kalemlerini incelediğiniz vakit kimin kime peşkeş cektiğini görürsünüz.
isteyenlerle rakamlar eşliğinde de konuşabilirim.
eğer galatasaray'a peşkeş cekildigini iddia eden birisi varsa, buyursun gelsin. bana spesifik veriler eşliğinde anlatsın,
bende bildiklerimi paylaşayım.
hadi herşeyi bi kenara bırakıp cahil mantıgıyla düşünelim...
şehrin göbeğinde, iş ve alışveriş merkezlerinin bol olduğu , istanbulun'un heryerinden ulaşım sağlanabilen araziyi devlete veriyoruz.
devlette çorak bir araziyi bize veriyor, gel evladım buraya stad yapalım diyor. zaten aynı dsevlet olimpiyat'ı da bize klitlemiştir,
çok çabuk unutuldu.
bi' bakıyorsun etrafındaki ev fiyatları artıyor, arazi değerleniyor, metro yapılıyor. sonra da insanlar diyor ki, cimboma peşkeş cekildi.
yarak çekildi. para devletten dışarı cıkmadı ki amına koyim. bu nasıl peşkeş anlayabilmiş değilim.
galatasarayın cebinden de tomarla para cıktı.
listedeki bir diğer isim semih haznedaroğlu. galatasaray lisesi mezunu garip
bir galatasaraylıdır. aysal ile ilişkileri bu sene başlamamıştır. 50 senelik dostlukları vardır.
2006 yılında aysal ile göreve geleceği konuşulmuş ve kulisler yapılmıştır.
önümüzdeki dönemde aysal'ın götünü bol bol yalayacaktır. kraldan cok kralcıdır anlıcanız.
2006 yılında başkanlık için adaylığını koymuştur.
akabinde yiğit şardan'ı destekleme adınasecimlerden cekildiğini acıklamıştır.
ardından kıraç'ın açıklamasıyla, desteğini canaydın'a döndürmüş ve secimi ona kazandırmış gizli ibinelerdendir.
ilk entrylerimde yiğit şardan'ın kıraç tarafından niye sevilmediğini yazmıştım.
hatırlarsınız, bahsettiğim acıklamalar yiğit şardan'a secim kaybettirmekle kalmayıp,
ilerleyen zamanlarda kellesini götürtmüştür.
refik arkan ile devam ediyorum. hesap uzmanıdır. * hesap uzmanları işe yarar adamlardır.
refik arkan'ın da devlet ile ilişkileri vardır. hatta eskiye dayanır.
vakti zamanında maliye bakanının danışmanlıgını yapmıştır. hakkında pek birşey bulamazsınız.
zaten hesap uzmanlarının olayı da o'dur. * gizleme işlerinde cok başarılılardır.
ne demek istediğimi anlatabilmişimdir umarım.
refik arkan tehlikeli bir adamdır. canaydın zamanında
saçma sapan işler yapmıştır. belkide yaptıgı tek iyi şey
hıncal uluç'un kongre üyeliğinden istifa etmesini sağlamasıdır. * hıncal zamanında, reik arkan hakkında ima ettiklerinde haklıydı.
fakat herşeyi, heryerde söyleyemiyorsunuz.
aka gündüz özdemir var daha listede. arçelik, anane beyaz eşyası kıvamından cıkıp
'ben çelik arçelik ya sen kimsin' gibi sempatik bir yola girdiyse, yaratıcısı
bu zat-ı muhteremdir. adam türkiye'nin en iyi ceo'larından. ve kıraç'ın listede olmasını
istediği ilk kişidir. aysal'da kulübü profesyonel bir yapıya büründürmek istediği için,
öncelikle 3 kişiyi bağlamaya çalışmıştır. ali sabancı, ümit özdemir, ve bu adam.
aka gündüz özdemir hali hazırda koç holding dayanıklı tüketim grup başkanlığı görevini sürdürmektedir.
kıraç'ın da koçların damadı oldugunu söylemiştim sanırım.
insanların isimsiz olmasına bakmayın.
esasında voleybol topu kadar taşşağı olan, kendi halinde sivrilmeyi
sevmeyen insanlar yönetime alındı. hepsi de kendi alanında profesyonel.
ve topunun birbirleriyle ilişkileri üst düzeyde. zaten aylar öncesinde söylemiştim.
tarihimizin en aristokrat yönetimi olacak diye.

senesini hatırlamıyorum. servet, önder turacı ve volkan kekosu
reina'ya gidiyorlar. kafalar güzel tabii. neyse bi vakit sonra
bunlar tuvalette kesişiyorlar, servet ayısı başlıyor mihriban'ı söylemeye. diğerleri de
eşlik ediyor haliyle. kekoluk eger ciddi bir müessese ise bunlar üst düzey yöneticidir. *
neyse bunlar tuvalaette şarkı söylerken elemanın teki telefona kaydediyor.
bu olaydan da bi şekilde aziz yıldırımın haberi oluyor. çünkü internete filan
düşmüştü yanılmıyorsam görüntüler.
ondan sonra aziz bunları ve 2 tercümanı yanlarına cagırıyor. sizin diyo gelmişinizi
geçmişinizi sikerim, size eglenmeyin demiyoruz eğlenin hakkınız ama
fenerbahce'nin oyuncusu oldugunuzu unutmayın. sizin amınıza korum aklınızı başınıza alın.
sonra tercümanlara dönüyor, bundan sonra tercümanlar tercümanlarla futbolcular futbolcularla takılacak.
hadi şimdi siktirin gidin. diyip odasından kovuyor.
servet'in azizin karşısında götü atarken,
bizim başkana 'adnan abi' diye hitap etmesi, adnan sezgin'in 'bi türkü patlat servet'
demesi, arda turan'ın çorbacı açılışında polat'ın avukatlarının seferber edilmesi,
teknesini oyunculara tahsis etmesi, gol atanlara bi takım armaganla alınması..
falan filan işte. acaba başarısızlığın nedeni bu olabilir mi ?
sen kimsin lavuk, galatasara başkanına abi diye hitap ediyorsun ? aziz yıldırım
ufukta görününce, millet hazırola geçiyor. bizimkiler başkana el sallıyor amına koyim.
böyle birşey olabilir mi anasını satim.
sonra niye yenemiyormuşuz. ayhan kötüymüş de bilmemne. bunları geçeceksiniz.
başarı saha dışından geçer. şamğiyonlugu yönetim getirir. gerek şikeyle, gerek teşvikle, gerek manipulasyonla.
futbol özellikle türkiye'de sahada kazanılmıyor. önceden daha kötüydü. şimdi daha
dikkatli, daha profesyonel davranmalısınız. bu böyle yani. saha dışında da aktif olmanız gerekir.
eğer levent kızıl ile bursaspor'un arası limoni olmasaydı,
bursaspor şu an potadaydı. ve beşiktaş'ın cocugu fırat aydınus o maça atanmayacaktı.
beşiktaş maçından itibaren bursaspor inceden kıyıldı. ama bir önceki sene bursa hakemlerin de yardımıyla şampiyon oldu.
e bu nasıl oldu, ertugrul sağlam'ın baglantıları malum.
geldikten sonra parasını alamayan bursasporlu oyunculara ülker kaynak bulmuştu.
sivasspor, şampiyonluga
oynadıgı vakit bülent uygun fetullah gülen'e sevgilerini iletiyordu. e sonra bi antalya maçı varki akıllara zarar.
bakın şimdi fenerbahce şampiyonluğa oynuyor,
alex ile birlikte başbakanı ziyaret ediyor. ya evladım, başbakanın işi mi kalmadı
alex'i kabul ediyor. futboldaki pastayı düşünün.
bunların hepsi taktik. hepsi gövde gösterisi. mesela bir de işin medya boyutu var.
bi' ara passatı olan yazarlar vardı. aziz yıldırımın hediye ettiği passatlar.
aziz yıldırım, erman toroğlu'nu lig tv'den attırdı. hemde araya devleti sokarak attırdı.
aynı aziz yıldırım; rıdvan'ı, etrafı manipule etsin diye kullanıyor. fener şampiyon
olursa rıdvan'a da madalya takmalıdır.
fenerbahce'yi şampiyon yapanlardan birisidir. sen başında etkin fenerli yazarları toplayarak, aykut'a tam destek yemeği verdi.
her hafta fener kampında.
aykut hakkında bir kötü söz etmiyor.
ya böyle bir dünya var mı ? 9 puan gerideki takımı favori gösteriyorlar. kaldı ki
,futbol filan da oynamıyor bu takım. e şimdiki durum malum.
yanlış anlamayın ben aziz yıldırım'ı eleştirmiyorum. bilakis takdir ediyorum. oyunu kuralına göre oynuyor.
bildigin at koşturuyor. şampiyonluğa oynayan bi galatasaray'a karşı
göt ister bu oyunlar. denizli'de yürür öyle, 15 dakika uzatmadan sonra. fener başbakana cıkarsa, biz başkanna cıkarız.
o diplomasi de sikeriz fener'i. net söylüyorum.
ama tırmalarsan kazanırsın işte. çark böyle dönüyor.
galatasaray bu mecralardan cok uzak kaldı. bütün gücünü stada ve projelere harcadı cimbom. sahadaki başarıdan ziyade,
stad ve riva için göt yaladıgımız için o konularda başarılı olduk. çünkü onları tırmaladık.
sahadaki başarıdan ziyade, stad ve riva için göt yaladıgımızn için o konularda başarılı
olduk. ama saha içinde olamadık. çünkü tırmalamamıştık.
mantık şuydu. ben jo'yu, elano'yu, lincoln'u alırım. başlarına rijkaard'ı koyarım.
onlar 3-4 sallarken, bende stad ve riva ile ilgilenirim. olmadı işte.
böyle olmuyor. işler böyle yürümüyor çünkü. şimdi insanlar abdul'ün yönetime alınışına
anlam veremiyor. e seneye görürüz, abdul ile dexer'i kişnerken. şimdi programları izliyorum.
liseliler abdul'ü niye aldı anlamıyorum diyorlar.
hepsi o kadar iyi biliyor ki işin aslını ama söylemek göt istiyor.
türkiye'de futbol, hagi'nin monaco'ya 35 metreden attıgı gol değil. türkiye'de futbol
galatasaray'ın en efektif zamanında 90 + 6 'da istanbulspor'a karşı kazanılan penaltıdır.
he bu anlattıklarım etik mi, değil mi o ayrı. ama bu heryerde böyle.
uefa'da da böyle. kupa kura çekimlerinde de böyle. kulübün önde gelen isimleri, kupada
kiminle eşleşeceğini bilir. o kutucuklar, küçük toplar işin yalanıdır.
içinde titreşimli bir zımbırtı oldugu için kurada titreyen toplar cekilir. ve ona göre kura şekillenir.
şampiyonlar liginin kuraları belliydi mesela. real ile barca'nın eşleşme nedeni,
hem gelir hemde ingilteredeki finale en az 1 ingiliz takımı sokabilme ihtiyacıdır.
ben bunları anlattıktan sonra şampiyonlar liig kuralarına göz gezdirebilirsiniz. fener ile sevilla eşleşir birini yer,
sonra çelsi gelir küçük takımı yutar.
adnan polat varken galatasaray tribünleri kimseyi dinlemez. polat'tan habersiz de bir sik olmaz(-dı). hiçbir sik olmaz.
settekilerin de götü polat'tan habersiz iş yapmayı yemez.
sen bunu bilmiyorsan, yapacak birşeyim yok.
ayrıca ben yiğit şardan'ı övmedim. 'galatasaray'a yakışan başkan olur kendisi' dedim.
fakat galatasaray'a 'bizans' mottosunu yapıştırdıgımı kaçırmışsın maalesef.
illaki gerizekalı cocuga anlatır gibi acarak mı anlatmam gerekiyor ? süleyman seba devri bitti beyler.
şöyle bir düzen içinde galatasaray'ın veya herhangi bir kulübün başarılı(?) başkanı muhtemel orospu cocugudur zaten.
futbol saha dışında kazanılıyor. o kadar.
yazdıklarımı sonuna kadar okuyan anlar ne demek istediğimi.
ayrıca arda'yı yuhalatan, baros'un haberlerini cıkartan, şükür'ün şardan aracılığıyla tehdit edilmesini sağlayan hep adnan polat'tır.
medya satışını yapan şardan oldugu için ihale ona kalmıştır.
şardan her zaman aracı olmuştur, veya ihaleyi alan olmuştur.
arda konusuna ayrıyetten değinicem.
becali ile ilgili üstünkörü bi'kaç şey yazmıştım. az çok ne tür bir
orospu cocugu oldugunu tahmin etmişsinizdir. ahmet bulut denen götveren de
bu düzenin türkiye'de temsilcisi. zaten menejerlerin hepsi orospu cocugudur.
özellikle türkiye'dekiler.
peki ahmet bulut kimdir, ilk önce 0ondan bahsedeyim. bizim takımda
kalecilik yapmış ortalamanın altında hatta vasat bir oyuncuydu. nezihi'nin
yedeğinden bahsediyoruz düşünün artık.
şimdilerde ise emre, gökhan gönül, batuhan, arda gibi oyuncuların menejerliğini
yapmaktadır. türkiye'de başarılı bir türk oyuncu varsa muhtemlen menejeri
bu adamdır. değilse bile yakın tarihte haklarını alacagından şüpheniz olmasın
açıkça söylemek gerekirse bu adamın bu kadar yükselmesine ben de anlam veremiyorum.
galatasaray'da top oynarken oda arkadaşı okan'dı. çok samimi oldukları için
okan menejerliğini yapmasını teklif edince ve emre belozoğlu da buna dahil olunca
yürüdü adam.
'ahmet bulut bonservisi unut' okan ile emre'nin bizden nasıl atyrıldıgı malum.
menejerler transferlerinden milyon dolar kaldırabilirler. heleki bonservissiz satış yaparsa paranın amına koyarlar.
şimdi size ilginç bir bilgi veriyorum. a.madrid galatasaray'a arda turan için
hiçbir zaman resmi bir teklif yapmadı. hatta kısa bi süre önce
rıdvan'ın programına konuk oldugunda, rıdvan şeytanlığını gösterip biraz köşeye sıkıştırdı ibineyi.
menejerlik sistemini az çok tahmin edersiniz. menejerler oyuncuları
çok iyi kandırırlar. mesela ahmet bulut 'fatih terim benim ocok yakın arkdaşım
seni milli takıma aldırabilirim' diyip futbolcuların aklını çeler.
şimdilerde ise okan milli takımda göreve geldiği için işleri acılmıştır muhtemelen. *
ama bu sadece ahmet bulut'tan kaynaklanan bir durum değil. bu menejerlik ve transfer işlerinde dünyanın heryerinde katakulli döner.
mesela brezilya'da şöyle bi' durum vardır. atıyorum ananın amınho diye bir futbolcuyu
menejerler önerdi. 'abi bu herif patlayacak, ve ortalığın anasını sikecek,
real madrid takibine aldı' diyip el altından attığı 3-5 gol kasedini bizim yöneticilere gösterirler.
e tabi ben şimdi sabri'nin güzel gollerini kasede koysam, danbni alves hissiyatı yaratabilir. keza ayhan akman öyle.
neyse bundan birkaç gün sonra oyuncu ile x galatasaray'ın ilgilendiği haberi mi cıktı.
ertesi gün brezilyalı taraftarlar kulübü basarlar. tabii bunların hepsi yalandır.
kulübün adamlarıdır. bizde bunu görünce hemen kapatırız brezilyalı oyuncuyu.
bunları anlatıyorum, çünkü bu işin pekte masum olmadıgını görün.
menejerler fiyat arttırmak için saçma sapan haberler atarlar ortaya.
bi bakmışsın arda'yı bi gün menıstır istemiş, ertesi gün livırpul, ondan snraki gün ise
çelsi. ya bi siktirin gidin amına koyim.
herifler milli takımda yeterince oynamayan oyuncuyu takımlarına almıyorlar 5 ay sakat olan arda'yı mı alacaklar ?
üstelik takım da cok kötü.
şimdi 11 milyon yuroluk bir teklif var. ama bunu bilen tek adam ahmet bulut.
ortada tekşlife dair ne bir yazılı acıklama ne de başka birşey vardı. fakat bu teklif ilk yapıldıgında polat arda'yı satmam,
öyle bi para yok diyip ahmet bulut'u siktir etmişti.
bunun üzerine ahmet bulut, quaresma'nın menejeriyle iletişme geçiyor. ve bir zaman sonra
galatasaray kulübüne bir faks geliyor. bu faks a. madrid'in ceo'su tarafından gönderilmiş.
ve arda turan ile ilgilendiklerini belirten bir yazı.
ardından bir gazetenin muhabiri işin aslını araştırmak için ispanya'ya gittiğinde
a. madrid'in ceosunun enteresan açıklamalarını gazetesinde yazıyor.
adama dediğine göre mendez bir türk dostu için teklifte bulunmalarını söylemiş.
daha doğrusu rica etmiş. ve eğer teklif gerçekleşirse. reddedileceği garantisini vermiş.
bunun üzerine mendez'e gerekli yazıyı gönderdiğini söylemiş.

Zaten ahmet bulut televizyona cıkıp bu konuyu araştıracagını söylemişti.
eğer yalan bir haber ise gereğini yapacagını da beyan etti. ondan sonra ses cıkmadı tabiiki.
hatta programı da söylüyorum işte güntekin onay'ın programı. açıp teyid edin

hee bu arada ahmet bulut, okan buruk ve emre belozoğlu gizli ortaktır. menejerlik şirketinden kar alırlar.
tabii bunu hep yalanladılar ama ahmet bulut'un başka şekilde yükselecegine inanmıyorum ben.
ahmet bulut arda turan'ı resmen kandırdı. sürekli manipule etti. arda turan'a kalsa
devre arasından sonra gidecekti yurtduşına. ama kulüp yokki, nasıl gidecek.
en son a.madrid'in başkanı türkiye'ye gelmişti. hatta boy boy haber oldu.
herkes arda turan için geldiğini söyledi ama gelmesinin nedeni thy ile yapacagı anlaşmaydı.
pek haber olmadı ama. internetten araştırabilirsiniz.
ondan sonra da 13.5 bucuk milyon dolarlık teklif ortaya cıktı aniden.
aralarında geçen konuşmayı polat'tan başka hiçkimse bilmiyor. kaldı ki madem böyle bir transfer teklifi var.
a.madrid'in başkanı niye evet ilgileniyoruz demiyor da,
transferleri sezon sonuna bıraktık diyor. daha 5 gün önce acıklama yaptı adam.
bizde fiyatlar patlıyor. a.madrid indirim istiyormuş. arda turan cebinden ödermiş gerekirse. *
şimdi cv'si böyle olan bir adamın yine ortalığı karıştırmadıgı ne malum ?
çünkü arda turan'ı, polat yine satamayacak. yeni yönetime bırakacak.
böyle bir teklif varsa bile bu teklif kesin reddedilecekti.
thy ile anlaşmalarından sonra türkiye'ye gelen bir a.madrid
yetkilisi var mı ?
yok.
evet adnan polat ilk geldiğinde bende cok heyecanlanmıştım. çünkü içimizden birisiydi.
hatta giresun macında aralıksız yarım saat bagrılmıştır adnan polat için.
ne yalan söyliyim başarılı olacagını bende düşünmüştüm. ama olmadı işte. keşke olsaydı.
tıpkı sabri gibi. en cok başarılı olmasını istediğim adam. ama olmuyor işte. ikisi de galatasaray'ı cok seviyor ama birşeyler eksik.
velasıl-ı kelam adnan polat krizi yönetemedi. kafasını çalıştırmadı. eli kolu baglıydı her türlü. zaten tribünlere hakimsin.
stada dexer gelecek biliyorsun. dexer nereye giderse gitsin onu yuhalayacak bir kesim var.
ulan dünya kupası basket finalinde bile yuhalandı adam.
e mübarek o zaman ayarlayıver kendi adamlarını stada sok. ricard dexer shawn cektir.
kimse kusura bakmasın bu işler böyle yürüyor.
bakın bu etik mi, değl tabiiki ama bu yöneticiliktir. ünal aysal'ın yönetimi böyle bir mallık yapmayacak. canaydın'da yapmazdı.
öbür türlü eline yüzüne bulaştırırsın.
sonra diyorlarki özhan canaydın'a hakret ettiler niye tepki vermedi bu adam ?
yahu nasıl versin ? devletin eline bakıyor zaten. muhalafet kanadı eleştiriyor ama o koltukta kendileri olsa kendileri de yapamazdı.

adnan polat mali acıdan galatasaray'ın en başarılı başkanıdır. ondan şüphem yok. kimse de inkar edemez.
ama abi takım 14.. vallahi ayıptır ya, anamız sikildi ya. önceden millet
taşak geçerdi maç kaybedince.
ankaragücüne yenilince 'ankara misket oynamışsınız' konya'ya yenilince 'etli ekmek nasıldı' derlerdi.
maç bitince telefon çaldıgı vakit, hangi orospu cocugu arıyor acaba derdim.
şimdi telefona bakıyorum mal mal. ataşak bile geçmiyorlar artık. bunun sorumlusu da polat.
ben hayatımın hiçbir evresin 'aa evet bugün bizim maç vardı, dimi' dememiştim.
o hale geleceğimi de düşünmedim. ben geçen kayseri maçını unuttum mesela.
iddaa oynarken aklıma geldi
aziz yıldırım ile galatasaray'ı kıyaslamak rocky ile rocky'nin eğittiği cocugu kıyaslamak gibi birşey.
bundan birkaç sene önce aziz kendi söyledi. maçları saha dışında kazanmayı ögrendim artık dedi.
bizim kültürümüz gereği bu işi senelerdir saman altından uyguluyorduk zaten. 8 atarak şampiyon olmuşuz, hasır altı edilmiş.
adamar 2. oldukları sezonu unutup, fenerbahce'yi düşman bellemişler.
hayır bir de, galatasaray'a sempati duyar beşiktaşlı oğlanlar. ananızı sikti galatasaray senelerdir, ne sempatisi.
şerefli ikincilikler de şampiyon biziz. daha ne azizinden bahsediyorsunuz.
galatasaray akıllı yönetiliyor-du. fener'de aziz var, bizde bizans kültürü var.
al işte gördün aziz'i geçen sene. daha ögrenecek abisi. daha dur.
bizimkiler başkan olabilmek için şampiyonluktan daha büyük savaş veriyor. aziz yıldırım kim yani ?
fener camiası aziz'i indiremedi bu kadar başarısızlığa, e bize bakın *
2 kere son maçta şampiyonluğu kaybetti bu adam. kaldı ki denizli maçı dünyanın heryerinde tekrarlanırdı.
ben bunu örnekle anlattım. aziz yıldırım hep konuşuyor, onun için hakkında yapmadığı bir yıgın kompla teorileri dolanıyor. adam faşo.
dediği olacak. ama bizimkiler az ve öz konuşur,
6. golden sonra alkışlarlar. aristokratlardır. onun içindir ki abdul'ü yönetimde istemezler. önceden de söylemiştim.
tarihimizin en pasif başkanı özhan canaydın ,
olimpiyattaki beşiktaş macından sonra 'ali aydın düdüğünü asacak' dedi. adam bıraktı hakemliği.
ötesi var mı ? aziz hala selcuk dereli diyor. *
ama bizim mali yapımız kötü oldugu için fenr arayı actı, daha da acardı da yönetmeyi bilmediği için mesafeyi cok acamadılar.
yoksa lyon gibi her sene ceyrek veya 2. tur yapardı fener.
o mali yapısı var. ama yönetmek farklı. aziz yeni yeni anlıyor. şekip mosturoğlu boşuna alınmadı yönetime.
boşuna konuşmuyor adam. herif federasyonda calışıyordu. *
türkiye'de bu işler böyle yürüyor. süper kadron olsun, elin kolun uzanmıyorsa bi' sik olmaz.
sen ne kdar dürüst olursan, o kadar ezilirsin. bence de dürüst olalım ama diğerleri rahat durmuyor.
yeni sezonda tek sıkıntımız oguz sarvan olur, tabii kalırsa.
çünkü zamanında bizim yasaklı hatta maçımıza verilmesin diye dava actıgımız hakemlerdendir. fanatik fenerbahcelidir.
hemde öyle böyle değil. bakmayın galatasaray yok bikaç senedir, at koşturuyorlar.
2000'de kulüp mali bataga düştü. şimdi bir takım 5-6 sene üst üste şampiyon olamaz. acayip bi jenerasyonla belki.
olsaydı 2000'den sonra fener'in şampiyon olması gerekirdi.
lig tv izin vermez (!) bu işin de bir dengesi var. tmsf galatasaray'a el koyacaktı abiler.
cem uzan yüzünden kulüp kapanabilirdi yani. adnan sezginle ödedik diyetini.
biz mali yapıyı düzeltmeye çalıştık senelerce.
büyüklük başarı ise en büyüğü biziz, ama başka bir tanımı varsa en büyük fenerbahce. evet üzücü ama bu böyle.
bunu da anlamak cok kolay. gazetelerde çalışan tnaıdıklarınıza sorabilirsiz.
en cok gazete okunan vakit fener'in ya cok iyi, ya da cok kötü oldugu vakittir. çok iyiyken fenerliler alır.
kötüyken ben alırım * eger büyüklük buysa evet fener bizden büyük. kabul etmek gerekir.
kaldı ki, sabahlama devirlerinde de beşiktaş ile birleşip fenerliler ile kapıştıgımız dogrudur bu fenerin büyüklüğüdür.
tanımı da başka birşeydir.
ama sözkonusu başarıysa en iyisi biziz. ama büyüklük tanımı nedir bilmiyorum. konu başlığına göre değişir.
gelenler galatasaray'ı emmeye geliyorlar. 1 numaralı kan emici geliyor işte. *
seni beni susturmak için de futbolda başarılı olacaklar, yoksa siklerinde oldugunu dahi düşünmüyorum. ağır olabilir,
ama kişisel fikrim bu.
bütün branşlar küme düşsün futbolda başarılı olalım, galatasaray başarılıdır.
türkiye'de böyle.
benim sıkıntım bu ibnelere, büyük başkan veya kurtarıcı muamelesi cekilmesi.
o kadar. hepsi ibne çünkü. al birini vur ötekine.
lucescu hakkında hep iyi şeyler söylenir de söylenmesine de luce
galatasaray'a gelmiş geçmiş en paragöz adamdır. o kadar serveti olmasına
rağmen şampiyonluktan sonra hem bizden hem beşiktaş'tan açıktan para istemiştir. hakkıdır veya değildir onu tartışmıyorum.
genelde romenler böyle. gelir seviyesi dogru tespit olmayabilir, çünkü bu herif romanya'nın ilk 10 zengininden birisi.
aileden gelen eğitim ile ilgili bir durumdur muhakkak.
gözümüzde büyüttüğümüz luce, eliyle yemek yiyen bir adamdı. bu cok önemli birşey mi diyenler cıkabilir.
ama bir de, genel müdürünüzün veya patronunuzun gözününzün önünüzde eliyle yemek yediğini düşünün.
iğrenç amına koyim.
be orospu cocugu sende kimseyi sevmiyorsun diyenler cıkabilir. haklıdırlar da. esasında severim luce yi.
herkes hakkında atıp tutuyorum, evet dogru. kimseyi sevmiyorum o da dogru.
sabri'yi messi'ye tercih ederim mesela.
ama ben metin oktay hikayelerini dinledim. ben bülent'in cıkık omzuyla atlayıp zıpladıgını gördüm,
ben hakan şükür'ün cebinden para cıkarıp verdiği ruhu gördüm.
ben hasan şaş'ı maçı bırakıp aglarken gördüm.
bunlar para için değildi.
onun içindirki, gelen ne kadar başarılı olursa olsun. bu ruhu arayıp, kıyaslyıroum. yoksa pek tabiiki;
luce'de, terim'de cok şey vermiştir camiaya.
ama ben verip de almayanları seviyorum. misal metin oktay.
bunu bu düzende bulmak tabiiki mümkün değil ama işte, aramak da suç değil yani.
ama bizim geçmişimizde metin oktay gibi bir adam oldugu için ister istemez bu armada görev alan herhangi bir kişiyi onunla kıyaslıyorum.
endüstriyelleşen dünyada duygulara yer yok belki ama bizim dünyamızda
bizi sevenlere ihanet etmeyelim baba kültürü var , boru değil.
tarih 6-0'ı yazıyor, uefa'yı da yazıyor dogru. ama metin oktay'ı da yazıyor.
neyse devam ediyorum. luce'nin türkiye'de başarılı olmasının en büyük nedeni
hücum futbolu revaçtayken defans ile iş yapmasıdır. şu sıralar herkes defans yapıyor.
bursa defans yaparak şampiyon oldu. yani demek istediğim şu; liseliler bilmez,
önceden pantolonun altına spor ayakkabı giyildiği vakit kıro derlerdi. hele beyaz ayakkabı
giymenin mümkünatı yoktu. şimdi cıkın sokağa bakın. tabiri caizse lucescu,
defans futbolu bazında türkiye'de ilk spor ayakkabı giyen adamdır. yunanistan bu sistemle avrupa şampiyonu olmuş,
biz çeyrek final + 2. tur
yapmışız cok mu ?
şimdi diyorlarki şaktarı ucurdu. abicim 200 milyon dolarlık takım kuruldu. yeni stad yapıldı.
zaten bu beklenendi. yani luce mucize yaratmadı şaktar'da. onu bi açıklığa kavuşturmakta fayda var.
luce , ertugrul'un bursa'da yaptıgını yapmadı yani. ukrayna'nın en iyi kadrosunu kurdular adama.
teknik, taktik kısmı ayrı. gerçekten çok çalışkan adam.
ben şampiyonluk gecesinde ümit karan'ın konuşmasına kulak misafiri olan arkadaşımın bir lafını hatırlıyorum.
'amına kodumun manyagı lig sonuncusunun kasetlerini izlettiriyordu bize, yok şurası zayıf, yok şurası etkili.
sanırsın real madridle maç yapıyoruz anasını sikim'
aynı zamanda da luce böyle adamdı..
kaldı ki luce kriz yönetebilen bir antrenör değildir. samsun macından sonra beşiktaş'ı çıkmaza sürükleyen de kendisiydi.
saçma sapan acıklamalar yaptı.
çavuşesku dönemine benzetti, e futbolcular, camia ve yöneticiler de etkilendi haliyle. 2 senedir ligi domine eden sen değilmiydin lucescu?
bu ülkede şike varsa 2 senedir senin takımların şike yaptı düz mantıkla.
hatırlamıyorum da fener bayagı bi puan geriden gelip şampiyon olmuştu.
e geldiği ilk sezona bakın. emre ve okan'ın başını cektiği gruba dur diyemedi. jardel'i yedi adamlar.
aldıgı para sorundu, ve gözbebegiydi. atıyordu da götveren. ben o herifi hiç çözemedim,
götüne bastonsokmuşlar gibi bir adamdı ama sallıyordu işte. çok ilginç. öyle topcu görmedim. hatta rangers'a attıgı golün aynısını
aynı hafta içinde geclerbirliğine atmıştı ki inanılmaz bir bitiricilikti.
emre ile okan zorla serkan'ı oynattılar. luce buna dur diyemedi. soyunma odasında kaç kere luce'nin üzerine yürüdüler.
hagi zaten siklemiyordu adamı.


hatta kadıköy'deki şampiyonluk maçına jardel ile başlamadık biz.
o da sonradan girip gol atmıştı. ben eminim; o gün fener'i sikseydik ki sikmemiz gerekirdi, hem yeni stadında patlatacaktık
hemde geçtiğimiz 10 yılı karabasan yerine tebessüm eşliğinde hatırlayacaktık *
ama sonuc malum. ilk sene luce'yi sikleyen yoktu zaten. hagi'nin de büyük bok yemesi var.
o zaman takım takır takır oynuyordu. o zaman da krizi
yönetemedi luce. şu anda kriz ortamı var. ve sizlerin istediği gibi geldiği takdirde başarılı olabilecegini düşünmüyorum.
papatya tarlalarının teknik direkötürö luce.
esasta gelmesi gereken yegane adam abdullah avcı'dır da, sanırım onunda birkaç sezonu var gibi gözüküyor.
aman türk antrenör getirmeyelim amına koyim. yanlışlıkla şampiyonm filan oluruz sonra. mazallah.
geliyorum fatih terim mevzusuna.
bu konuda coğu arkadaşımla ters düşeriz. çünkü terim'i severim. dogru zamanda, dogru yerde olduguna inanırım.
şu an bakın işte barca'ya. xavi ile iniesta'nın kanatları altında sistem oturttular.
kimbilir kaç senedir birlikte
oynuyor götverenler. artık maç içinde neyin ne olacagını çözmüşler. tıpkı bizim fi tarihindeki takımımız gibi.
terim'de bu kulübe cok şey şet kattı, kabul. ama çokta götürdü kulüpten. hem maddi, hem manevi..
ordu milli takımından itibaren müthiş bi' jenerasyon yakalanmıştı. şükür, arif, okan, suat cart curt işte.
bu herifler kaç sene birlikte oynadılar.. başlarında bülent gibi bir kaptan vardı.
hatta antalya macından önce sanırım şampiyonluk
ilan edilmiş, millet içkisini cartıını curtunu içip eğlenirken (ki hakan şükür'ün cemaatte cok efektif olmadıgı zamanlardır)
emre ile okan kafaları bi dünya elde içkilerle bülent'in odasına gidip eğlenceye katılmasını istiyorlar.
kapıya vuruyorlar, vuruyorlar ses yok. sonra zorbalaşıp kapıya epey sert vuruyorlar. saat 9 civarı..
bülent yataktan kalkmış, hafif uykulu. 'napıonuz amına koyim. yarın sabah antreman var, yatın uyuyun' diyor.
demek istediğim şu, böyle bi kadro bi daha mümkün değil gelmez. takımın kaptanı da böyle yani.
uefa'nın amına koyim, ben kaçan şampiyonlar ligine
üzülüyorum.
bunlara ek olarak süren'in de inanılmaz vizyonu ve nokta transferleriyle
hagi ve popescu takıma alındı. ilginçtir ki fatih terim, hagi'yi fazla maliyetli ve yaşlandıgını düşündüğü için istememişti.
popescu'ya da cok yavaş oldugu için sıcak bakmıyordu. ama başkan aldıysa iş bitmişti,
çünkü o zaman terim güçlü değildi.
sike sike oynatacaktı.
fakat 4 sene üst üste şampiyon olduk, avrupanın amına koyduk,
iyi güzel de bu süre zarfındaki hiçbir maçta fatih terim'in taktik dehası yoktu.
hatta çelsi maçında olanları gördük.at, avrat, silah mantıgıydı amına koyim.
gerçekçi olmakta fayda var, siktiri boktan bologna ile oynadık,
çöküşe geçen dortmudla kendi evimizde 2 maç oynadık. final macını siklemeyen arsenal ile oynadık.
arada bi leeds vardı, taş gibi takımdı onları da zaten öldürüp yendik. * ama şöyle bi durum var,
o zamanki türk futbolu gözönüne alındıgında bu cok büyük başarıydı.
o ayrı. kadro kalitesine baktıgımız vakit. aynı takım italya liginde olsa belkide uefa malarında yedeklerle oynardı.
çok iyi takımdık cünkü. 30 dakikada maç bitiyordu amına koyim. aman aman bi' başarı da değil bence.
bi'kaç sene öncesinde san marino ilk golünü bize atmıştı yanılmıyorsam.
o derece. kazanılan her maçtan sonra, sevinç gösterilerinde ölü cıkıyordu. yani kadro iyiydi, zaten rahat geldik finale.
ama türk futbolu kötüydü.
zaten dikkat edin terim'in dehasından bahsedilen maçlarda terim maça hep yanlış kadroyla cıkmıştır.
2. yarı düzeltmiştir hatasını. milli takım maçlarına bakabilirsiniz.
avrupa şampiyonasına bile yanlış kadro secimiyle gitmiştik, unutmayalaım. 1 oyuncunun bile
degeri varken sakat oyuncular alınmıştı kadroya. gherif bi de dik kaafalı, sabri'yi solbek oynattı ispanya macında ötesi var mı ? *
e fiorentina zamanına bakın, terim fiorentina'yı bıraktıgında fiorentina geçtiğimiz yıldan sıralamada daha kötü bir durumdaydı.
en büyük artısı derbilerdeki başarısı ve kupa finaline cıkarmasıydı.
zaten milan macerası malum,
coktan götü kalktıgı için pekte tutunamadı orada.

fatih terim'in 2. zamanı galatasaray tarihinin fetret devridir. sayısını bilimiyorum, kaç tane oyuncu gelip gitti.
bazı transferlerden para aldıgı söylenir * çünkü transferlerle hep kendisi ilgilenmiştir.
misal ali lukunku transferi. 30 cm yarak olur mu, oha ali lukunku.
ama sonraları 200 bin dolarlık oyuncu oldugu ortaya cıkacaktı.
özhan canaydın'ın seçilmesinin nedeni fatih terim salvosuydu. şampiyon takımın antrenörünün yollandıgını ben hiçbir yerde görmedim.
bilmiyorum gören, duyan, bilen var mı ? ki luce ile kısıtlı kadro ile mucizevi
bir sezon geçirmiştik. bildiğin 2. lig oyuncularıydı. victoria filan vardı, şaka gibi.
terim ikinci gelişinde iyi para kazandı. daha dogrusu kazandıgı söylenir. ama terim cok değişmişti.
artık oldum havasına girmişti. ulaşılmazdı. uefa zamanında oyuncuların odasına gidip onlarla kaynatan terim'e ulaşmak için
oyuncular müfit'ten , terimin boş zamanlarına göre randevu alıyordu * eski terim yoktu artık.
para alınmadıgı vakitlerde terim oyunculara para verirdi 1. terim zamanında. hakan şükür bazı oyuncuların ev kiralarını öderdi.
şükür inanılmaz yardımcı olurdu. hala da olur. o ayrı. sahada commandante vardı,
saha içinde taktik dehası vardı zaten.
2. gelişinde bunların hiçbirisi yoktu. ne 10 sene beraber oynamış topcular, ne de hagi vardı.
galatasaray'da yarak gibiydi. ben vefaya inanan adamlardanım. eğer bir kişi galatasaray'a hizmet ettiyse ona hakkı verilmelidir.
açıkça söylemek gerekirse biz bunu beceremedik. sıctık.
hala da sıcıyoruz. ben tesadüfen bülent korkmaz'ı artur'da görmüştüm.
o sıralarda da bülent'e ulaşamıyoruz haberleri vardı basında. yanına yaklaşıp abi dedim sana ulaşamıyorlarmış, cep telefonunu
ve ev telefonunu gösterdi. bak dedi ikisi de cekiyor. içim burkulmuştu amına koyim.
mekanı cennet olsun alpaslan abi'nin. yemin ediyorum her geçen gün daha cok arıyorum.
ve üzgünüm ki, galatasaray tribünü ve spor kulübü olarak her gün daha cok arıyacagız o adamı.
ondan sonra bunun gibi salaklar türedi işte.
'reis bana selam verdi' diye sevinenler var. bu tip insanlar;
lincoln'e taparlar, sabri'ye 'sabri ananı götünden sikeyim' diye bagırırlar. sabri'nin sucu neydi ki, sadece arma aşkı.
sınırlı kapasitesi napalım.
eski tribnün emekçilerine kafa kesme hareketi yapıyor bunlar.
haftalarca biz yönetime bok atıyoruz da biraz da kendimizde aramak lazım hatayı.
ben burada birşeyi paylaşıyorsam, başkası da gelip bildiklerini pekala paylaşabilir. o öyle değil, benim dediğim dogru,
sen yalancısın, tutarsızsın dersen camia da böyle olur.
galatasaray bu yani.. kimse kusura bakmasın.
arda turan olayını anlatmıştım. takip edenler bilir. geçen gün gördünüz işte.
livırpul istiyor haberleri servis edildi basına.
akabinde yani dün livırpul'dan arda ile ilgilenmiyoruz, yapılan haberler asılsızdır açıklaması geldi.
arda turan'a resmi bir teklif filan yok beyler.
hem galatasaray camiasıyla hem de arda turan ile taşak oynanıyor.
bu ahmet bulut varya, size cidden söylüyorum bi' gün kurşunlanacak. * onun gibi adamların sonu iyi olmaz bence.
bi yerde patlayacak da , balkalım ne zaman olacak bu iş.
yaptıgı pislikler cıkacaktır ortaya.
şimdi de emre ile ilgileniyormuş a.madrid. ahmet bulut'ta aziz yıldırım'a iletmiş teklifi.
belkide önümüzdeki sene sözleşmesi biteceği içn böyle haberler yapılmıştır, kimbilir. * ne diyim allah akıl fikir versin.
abdurrahim yönetimde olacak beyler. sizlere söylediğim gibi; abdul, yurdeşen karahasan
gibi daha alt tabaka kesimi istemiyor bu aristokrat güruh. abdul'ün o veya bu şekilde gönlü alınıp, bu çarkın içerisine sokulacak.
biliyorum saçma ama türkiye'de futbol böyle. devlet ile iyi geçineceksin. sectiğin adamlara dikkat edeceksin. misal;
sihirli adamlar var bu ülkede. hakan şükür, ertugrul gibi. gittikleri takımda muhtemelen başarı göreceklerdir.
hatta şöyle bir rivayet vardırki ne kadar dogru bilemem, ertugrul gittikten sonra bu işin
diyetini, 'bitirmeden ziyade uyarı(!)' anlamında hakemlerin beşiktaş'a ödettikleri söylenir. epey hakem hatası olmuştu.
tabii bunlar iddialar.
bursa ertugrul gelmeden dar boğazdaydı, geldikten sonra ne oldu da hemen futbolcu alacakları ödendi ?
kabul bursa şampiyon oldu da, hiç mi hakem hatası olmadı bursa'ya ? ben zaten bursa şike ile şampiyon oldu demiyorum,
türkiye'de şampiyonluk böyle ama.
ben mesela adım gibi biliyorum, hakan şükür bugün bizim antrenörümüz olsa, biz cok başarılı oluruz. ama bakan olacak sanırım.
biz balık hafızalı bir ırk oldugumuz için herşeyi unutuyoruz amına koyim.
internetten araştırdım da bulamadım. liseli piçler bilmez, ama hatırlayanlar muhakkak çıkacaktır beyler.
bu ülkede bir diyarbakır-elazıg macı oynanmıştı. maradona'nın attığı gol bok yemişti, o maçtakilerin yanında.
düşenler kalknlar. bildigin komediydi.
videoları aradım da bulamadım. diyarbakırspor-elazığ yazmanınz yeterli google'a teyid etmek için.az çok fikir sahibi olursunuz,
yazanlardan. bu ülkede ankaragüçlü oyunculara sebat'ta silah cekilmişti. akabinde bursa küme düştü.
daha eskilerde de neler var da, bunlar 2000 li yıllarda oldugu için hatırlatıyorum.
cok da uzak değil 6-7 sene önce olan olaylar.
herkes kongre hakkında sorular sormuş. benim alanım hukuk değil.
o alanda bildigim tek şey, 2. defa uyuşturucu maddeyle yakalanmamanız gerektiği. *
onun için bu konuda size aydınlatıcı bir bilgi vermem mümkün değil. çünkü
hakim oldugum bir konu değil.
etrafımdaki bütün hukukçulara, avukatlara olayı soruyorum. ama hiçbirinin anlattıgı birbirine uymuyor.
şöyle olursa böyle olur, böyle olursa şöyle olur gibisinden cevaplar veriliyor. ananın amı nolur yani ? dediğimizde,
3 mayıs'ı beklemekte fayda var cevabını alıyorum. açıkça söylemek gerekirse ben de bir sik anlamadım bu olaydan. *
zaten polat dahil kimse şu aşamada ne olacagını bilmiyor. 3 mayıs gelsin bi bakalım o zaman acıklığa kavuşcaktır.
bindik bir alamete gidiyozz kıyamete
cinsinden bir durum amlıcanız. ama ben size söylüyorum 'o veya bu şekilde'
bu herifler gelecek başımıza.
söylenenlere göre kulüp kayyuma bile devredilebilirmiş. bilemiyorum o kadarını.
amına koydugumun cocukları kulübü öyle bi duruma soktular ki, kimse ne olacagını bilmiyor. böyle orospu cocugu bi camia burası.
ayrıca şu aşamada hasan şaş salağının dediklerini kaale almayın. gerizekalı o ettiği laflar yüzünden iyi bir fırca yemiş.
çünkü galatasaray halka acık bir kulüp.
be amına koydugumun cocugu, sen gerets merets diye atıp tutarken suç işliyorsun aynı zamanda.
çünkü bunların hepsini bu camia spk'ya bildirmek zorunda.
birazcık uzun zamanım olunca devam edicem piçler. galatasaray-cemaat ilişkisi,
bir fenerbahce derbisinde takımını satan(?) ya da sattıgı iddia edilen galatasaraylı oyuncudan bahsetcem,
maçın tekrarını izlemek de serbest.
futbolun patronu olacak bülent tulunun kimleri kalmasını istediğini ve nasıl bir düzen getirtecegini de kısa sürede paylaşmayı düşünüyorum.
şimdilik bu kadar. paydos amına koyim.

mühendis oktay olayına gelirsek ; galatasaraylılar
bu konuda cok üzgünlerdir. hee ama sinan engin duruşuyla övünmüşsün de
o duruş niye dalgalandı ? sonra niye barışıldı ? sonra tekrar niye küsüldü ?
benim tribün liderim mi acıklama yaptı 'sorun yok, yanlış anlaşılma, tatlıya baglandı'
karagümrüklüler kutuyu niye bastı ? birbirlerine silah cekenler galatasaray tribünü liderlerimiydi?
benim stadımda mı ölü cıktı ? + ferdi'yi galatasaraylılar mı öldürdü ? o kadar zaman başkana niye bagırılmadı ?
nouma elini sikine soktugunda gönderildiği vakit,
onu kim göndertti ? kıvanc oktay ve demirören bu olayı arabada ögrenmedi mi ?
beşiktaş genclerbirliği maçıan giderken, uçakta şampanyalar patlamadı mı ?
nouma'nın atılmasıyla şampiyonluk garantisi verilmedi mi ? ya da söylenmedi mi böyle şeyler ? kocaelispor maçı ?
beşiktaş o sene şampiyon olamazdı demiyorum. ama kollandığı da bi gerçek.
hasan şaş'a tekme atan zago vardı mesela *
hem bi bok bilmiyorsun, hem de beşiktaş'ı ilah ilan ediyorsun amına koyim.
beşiktaş'ın haberi değeri olmadıgı için konuşulmuyor bu konular, bunu bi' ögrenin de
ondan sonra devam edelim.
yani demek istediğim şu; çıkıp şov yapmayın. benim takımım böyle, şu takım şöyle diye.
hepsi orospu cocugu en nihayetinde. düzen böyle. beşiktaş hakkında da bi yıgın pislik biliniyor.
keza fenerbahce ve galatasaray için de aynı durum sözkonusu. ama unutmamakta fayda var türkiye'de iki önemli kulüp vardır.
gerek güç gerek potansiyel olarak biri galatasaray diğeri de fenerin orospularıdır.
beşiktaş ise zurnanın son deliğidir ve üzgünüm ki hep öyle kalacaktır.
fener ve cimbom kadar kupa, şampiyonluk vs. göremedikleri için az pislik yapmış gibi gözükür.
ama önemli olan pislik yapmaya çalışıp çalışmamasıdır. duruşundan ötürü kaynaklanan birşey değil bu,
güç ile ilgili bi' durum tamamiyle. galatasaray 14.'yken haber degeri vardır, keza fenerbahce'ninde.
ama başka bir takımın hiçbir zaman olmadı. hee ileride olabilir mi, zannetmiyorum.
bundan yola cıkıp beşiktaş duruşundan bahsetmek ayrı bir mallıktır. öyle karaktersiz
duruşun götüne koyayım. hakkını yedirir, susar. hak yer, eline yüzüne bulaştırır. başkan
tv'ye cıkar; kavga eder, sonra da ağlar.bu duruşla övünüyorsanız, topunuzun amına koyim.
siktirin gidin beşiktaş'ı izleyin o vakit.
devam ediyorum piçler. öncelikle şu satma ve satın alma olayıyla ilgili bi'kaç
birşey söyliyeyim. mesela önümüzde karabük-fenerbahce macı var. herkes emenike'nin
maçı satacagını ya da başka birşey yapacagını düşünüyor. halbuki bu tip maçlarda
şikeyi ya da adı herneyse, göz önündeki oyuncu yapmaz. hep aradan başkaları fişeklenir.
algıda secicilik gibi bi durum ortaya cıkar ki bu da görmeniz gerekeni engeller. mesela, demin ağız yapan beşiktaşlı arkadaş gibi
galatasaray ankaragücü maçında herkes zalad'a küfreder.
ama bir de golleri defansları inceleyerek
izlerseniz resmin aslını görebilirsiniz. kaldı ki; zalad 2. yarı oyundan da cıkarılmıştı.
ona ragmen yerine giren kaleci 3 tane yedi.
ama defans hataları enfesti artı o gollerde sadece zalad'ın 5. golünde bir mallık görebiliriz onun dışında pozisyon icabı gollerdi.
kaldı ki; zalad'ı beşiktaş bu golleri yediği için göndermişti. sen neden şüpheleniyorsun o zaman muhterem demezler mi ,
aynı zalad sizden de
6 yememişmiydi diye ? ikinci yarıdan da oyundan alınınca da ihale ona kalmıştı.
halbuki paralar defanslara gitmişti. ya da gittiği söylenir.
türkiye liglerinde de özellikle bu haftalarda eşine pek çok rastlayabiliriz.
zaten bu bok bilindigi için iddaa'da türkiye ikinci ligine ilk-yarı mac sonucu filan acılmıyor.
düşünün yani federasyon diyor ki 'ben ligime güvenmiyorum' açıkça söylüyorlar.
'bank asya, iyi-güzel ama ben güvenmiyorum bu takımlara' diyorlar. bu düzenden sıyrılan her sene 3 takım bir üst lige cıkıyor.
düşünün artık. bu türk futbolunda 70'li yıllardan beri var. önceden cok ve alenen yapılıyordu, şimdi kısmen azaldı.
ama bahisin etkinleşmesiyle.
meblalar arttı.ve tv'ler devreye girdiği için daha dikkatli davranılmaya başlanıyor.
bu şike olaylarının da en bombası kırmızı kartlardır. bakın dünyanın heryerinde
son haftalarda fazla kırmızı kart olur. türkiye'de de öyle. fener'in bizi 4-0 yendigi maç vardı.
ilk 2 golde topu kaptıran saidoo ilk yarı sonunda kırmızı kart görmüştü.
tabii o maçlarda ve şu sıralarda maçı satanın hep tomas oldugu söylenirdi.
ama saidoo'nun profestyonelliğine methiyeler düzülürken
aniden neden kadrodışı bırakıldıgı hiç söylenmedi.
ben yineliyorum; bunlar gerçektir diyemiyorum çünkü
ispatlamak durumunda kalabilirim bu iddiaları.
ama ben inanıyorum.. siz de maçı izleyip sizler de inanabilirsiniz.
sonrasında saidoo malatya'dayken
onu fatih gökşen arayıp bize karşı oynamayacaksın dememişmiydi? kira ile ilgili
bir sıkıntıydı ama gökşen ile aralarındaki ilişki biraz can sıkıcıydı.
hatta televizyonlarda yer bulmadı mı bu haberler ?
rivayet şudur ki; saidou o maçı bir bahis şirketinin
aracılığıyla satmıştır. hee insanlar şunu söyleyebilir, fener kadıköy'de cimbom'u zaten sikmiyor mu ? evet mütemadiyen sikiyor.
ama bu sene de fark atması gerekirdi. fakat atamadı. demek ki; bazı zamanlar, bazı işleri,
bi'şekilde garanti altına almak gerekiyor..

bazı şeyler var biliniyor, ama dillendirilmiyor. dillendirildiği vakit de insanlar götüyle gülüyor.
bakın videodaki ahmet cakar gibi. cok keskin kalem sözde ama ne diyor. 'ben yapabiliyorsam, uefa'da yapabilir'
ima ediyor.
bişiler diyip kestirip atıyor. söylemek göt ister bunları. sonunuzu düşünmek zorundasınız.
ben bile burada yazarken, 6-7 entry'de bir bunlar gerçektir demiyorum, fakat gerçekliğine inanıyorum diyorum.
yani daha ne diyeyim eşek olan anlar.
bakın beyler bu türkiye'de de oluyor. her sezon başı fikstür kavgaları yapılıyor.
herkes 2. yarı derbiyi kendi sahasında oynamak istiyor. ne bu seneki fener macının tarigi tesadüftü,
ne de seneler önce bizim maçta acılan saracoğlu stadının tarihi tesadüf.
fener ile trabzon'un sürekli son haftalarda oynama geyiği de son buldu.
malum trabzon caktı, reyting bitti. intikam alındı. o kadar ince hesaplar var ki; acın fikstürlere, inceleyin.
türk futbolu görünüş itibariyle başarısız ama rakamlar bunun aksini söylüyor.
marka değeri baz alındıgında ingiltere, ispanya, italya, almanya ve fransa'dan sonra gelen ülke türkiye.
321 milyon dolarlık bir yatırım var bu ülkede.
hadi 40 milyonluk b paketi(trt) ve 13 milyonluk c paketini de işin içerisine katarsanız 375 milyon dolar gibi bir para ediyor
adece 'yayın haklarının' 375 milyon dolar oldugu bir düzende şike, rant, teşvik,
katakulli gibi şeylere inanmazsanız ben sizin aklını sikeyim.
fikstür şampiyonlugun cok büyük yüzdesidir. misal ilk yarı bursa,
şampiyonlar ligine rağmen o kadar puan aldıysa bunda fikstürün etkisi büyüktür.
takımlar bize bilenip bizi siktikten sonra ertesi hafta başarısız oluyor gibi bi durum işte.
türk futbolunu bok götürüyor, bok. bizim dünyadan haberimiz yok. paranın oldugu düzende futbol temiz kalmaz.
bizim çok samimi bi' aile dostumuz federasyon yetkilisi. arada yemeğe gelirler falan filan.
biz de fuytbolla ilgili bir aie oldugumuz için konu futbola geliyor,
bi şekilde. adam bi' gün babama şey dedi. 'anlatmıyim dedi, gerçekten anlatmıyim
tatsızlık olmasın, canınız sıkılmasın' bu lafın altında cok şey var esasında
bundan önce şike dosyalanmadı mı ?
internetten bile ulaşılabiliyor belgelerine.
adnan sezgin istanbulspordayken fenerbahce'den hatta aziz yıldırımdan
alenen para almadı mı ? hatta hangi oyuncunun ne kadar vereceği bile
yazıyordu kagıtta. e noldu, hiçbirşey.
taraftar duruşu konusunda beşiktaş, galatasaray'ın yanına yaklaşamaz, ucundan geçemez.
alpaslan abi ölene kadar yaşklaşamazdı diyeyim daha dogrusu. galatasaraylı oldugum için söylemiyorum bunu.
ortaya bunla ilgili milyonlarca argüman sunabilirim amına koyim.
bizim tribün liderimiz diğerinin bacagına sıktı mı ? seninki sıktı ama. tribün içinde
rant yüzünden adam öldürüldü ya. kardeş kardeşi vurdu. deplasmanda beraber 3'lü ceken, pankart asan adamlar kapalıda kavga ettiler.
etmediler mi ?
galatasaray tarafını düşün, birbirinin elini tutanları hatırla. tribünden düşerken. onlar maça gelen normal insanlar değildi.
tribünün cok tanınan adamlarıydı, acın bakın videoya. sete cıkan adamlar. aradaki farka bakın.
sefa manisa'da dayak yediğinde kaç kişi vardı yanında?
bu taraftarı küçümsemeyin yani.
demirören bizim başkanımız olsaydı, mümkün değil kalamazdı bu başarısızlığa ragmen.
o kadar zaman salağa yattı beşiktaş taraftarı. istikrar dedi o dedi bu dedi.
e sonra hanımının yanında defalarca küfür etti. bütün stadı organize etti. bu duruş mu?
delikanlılık mı ?
bizde de oldu bunlar özhan'a.
'acılarla yüreğimizi kararttın
söz vermiştin ama sen bizi aldattın
tanrı hesap sorsun bizim için sana
bizi yaktın yıktın siktin canaydın'
ama doz buydu. küfür eden yokmuydu, vardı. ama böyle organize tribünden tribüne bagırılmadı.
galatasaray taraftarı yürüyüş düzenledi. üniversiteleri gezdi, panel düzenledi. amatör branşlara,
istifa diye bagırabilmek için alt grubu organize etti.
yaptı da yaptı.
canaydın'ı gönderten fitili ateşleyen, federasyona her maç ilk 5 dakika protesto yapıp
tarafına çeken galatasaray taraftarıdır. he bunu kendi iradeleriyle mi yaptılar yoksa başka etkiler var mı dersen o ayrı.
ama tarftar durşundan bahsediyorsak alpaslan abi'ye kadar daha iyi bi duruş yok.
ruhumuz duymayacak hemde. baksanıza 1 allahın kulu cıkıpta cok deneyimli bir yönetim demedi.
herkes ' cok zayıf bir yönetim' dedi.
abi'cim adamın kafa farklı işliyor. işadamı gibi düşünüyor.
hep hesap uzmanları, denetimciler var listede.
ben ceo getircem diyor, kendi denetleme firmalarıaa denetletcem diyor.
aziz, özhan, demirören gibi 5 yılda 3 şampiyonluk 1 avrupa finali gibi
uçuk sözler vermiyor. 'yeni bir oluşumuz biraz sabır' diyor.
bunlar çok profesyonel, piçler. hemde cok. kendilerini mal
gösterecek kadar
kurnazlar.
ben ceo getircem futboldan anlamam diyor. futbol sorumlusu olacak diyor.
din ile devlet işlerini birbirinden ayıracam diyor resmen.
ben mali yapıyı düzeltcem, işleri organize edicem diyor.
bu ne demek, ananızı sikmeye geliyorum. birazcık para kazanmaya geliyorum demek.
2 nedeni var. birleşince kulüpte kalamzsın zaten. * 1.si haldun üstünel çok ön-plana cıkması.2.'si sezgin'in kıskanması. liseli olmayan
birisi bu kadar ön plana cıkamaz camiada.
üstünel bu götler gibi burjuvalık taslamadı.
gün geldi galatasaay taraftarıyla sabahladı.
gün geldi yara verdi, gün geldi yara aldı. e haliyle tribünden tanıdıgınız
abiniz, kardeşiniz varsa desteği de alır arkasına. bir de öyle tv'de gözüktüğü gibi bir adam değil üstünel. agzı inanılmaz laf yapar.
garibanla gariban, havyar yiyip puro içen burjuvasıyla burjuva olan birisi. ekranda mala baglıtyor, bende anlayabilmiş değilim.
adam ingiltere'ye transferi yapmaya gidiyor. kulüpten ne para alıyor ne başka birşey.
böyle bi galatasaraylı.
haldun da biliyor bunu. ama ben size söylüyorum bi başarısızlık anında, haldun göreve getirilir. bu da böyle olur hep.
haldun niye listede yok, abdul oldugu için yok. liseli olmyan hakkı abdul'den yana kullanıldı.
başbakanla arası cok iyi, alo diyebiliyor. e anlattık ya,bi yıgın proje var diye. bi yıgın ihale. nerelere gidecek işte düşün.
..
türkiye'de düşündüğün anlamda bir scout ekibi yok. menejerlik sisteminin
scout ekibi var. ona da scout mu dersin başka birşey mi bilemem. *
bu menejerlik sistemi varsa scout yoktur. mesela yurtdışında neler var , aklınız durur.
fransa'da bu işi resmi akademiler yapıyor. genç oyuncular kulüplerinden önce ve yeni kulüplerinde eş zamanlı akademiye gidip,
futbolu mental olarak alıyorlar. afrika'ya her kulüp okul acıyor. italyanlar, arjantin'de. ingilizler malum.
ispanyollar, okul eğitimiyle büyütüyor.
hollanda'yı anlatmama gerek var mı, bilmiyorum *
sonra biz de izleyince diyoruz ki, vay amına koyim ne güzel ara pas attı.
ne güzel kesti. bunun için oluyor işte. zidane bunun için cıkıyor. mesut almanya'da parlayabiliyor.
bu yüzden her sene heyecan veren oyuncular cıkıyor. ve bizde bu yüzden cıkmıyor.
..
tugay konusunda kesin bir bilgim yok. ama şöyle birşey var. hasan şaş'ın mal mal açıklamalarından sonra,
bülent ünder-tugay ikilisi yardımcı antrenörlük için düşünülüyor
şikeden falan konuşuyoruz da bu federasyon da siktirip gidecek önümüzdeki yıl. size söyliyim yani.
kabul galatasaray gerçekten kötü. kesinlikle savunmuyorum.
mesela belediye maçını 4 arkadaş izliyoruz olimpiyatta 4'müzün de kuponu var. 2'den 1 oynamışız. mantık şu.
takım 55'ten sonra düşüyor. hagi de sürekli yanlış tercih yaptıgı için 2'den 1 oynayalım.
keza aynı mantıkla iki hafta sonra ankaragücünaçını izliyoruz aynı dörtlü hepimizin kuponunde yine 2'den 1 var. gol atıyoruz,
ya yenelimde varsın yatsın kuponumuz diyoruz. biliyoruz yenilecegimizi. holmen'in attıgı gol faul.
ankaragüçlü sestak'ın golünden önce ofsayt kesilmiş.
galatasaray yenilsin ona lafım yok. hakkımızla siksinler bizi. takım kötü bir de hakem kötü olunca bu haldeyiz işte.
itiraz da edilmiyor. hakemler bizi sikti bu sene. anamızı siktiler hemde.
verseler şampiyon mu olurduk, tabiiki hayır. ama siktiler yani. bunlar da yazılır kenara.
dieti ödetilir.
fatih terim tercihi herkes gibi beni de cok şaşırttı. mesela gerets'in sözleşmesini gördüğünü iddia eden birisi var.
yalan söyleyecek birisi de değil. elmander ve kalstrom'u isteyen bülent tulun. tulun da gerets'in kankası zaten.
kongreye kadar fatih terim ismini,
ali dürüst'ten başka kimse dillendirmemişti. ne oldu, ne bitti hiçbir fikrim yok. kesin bişiler döndü orada da, nedir bilmiyorum.
seçimden 2 gün öncesine kadar terim ismi gündemde yoktu, onu net biliyorum. terim'in tükürdüğünü yalaması cok ilginç.
..
işin rengi belli oldu. terim giderse, dürüst ile birlikte gider.
adnan öztürk'te bayram eder.
..
transfer konusuna gelecek olursak, elmander ile kalsstrom bitti. sinan bolat ile görüşüldü. ciddi şekilde sezer var.
fakat terim bekleniyor. tek sıkıntı fatih terim. gerets'in istediği, tulun'un getirttiği adamları aldıracak mı bilmiyorum.
herif süper ego malum.
ayrıca tulun'un rusya'ya gittiğini biliyorum, ama kimin için gittiğini bilmiyorum.
önümüzdeki günlerde komite toplanıcak, raporlar sunulacak, ondan sonra nedir ne değildir açıklama yapılır zaten.
normalde yarındı ama n'oldu bilmiyorum. terim kabul ederse transferler acıklanır. kabul etmezse, kulüple anlaşamadı acıklaması yapılır.
10 gün içerisinde de ne olacagı kesinlik kazanır. ama şu an basına servis edilen haberleri siklemeyin.
hee yazılanlar gerçekte olabilir fakat bu haberlerin menejer oyunu olma ihtimali cok yüksek. unutmayın bizimkiler çok profesyonel herifler.
..
devam edicem piçler. kongre sonrası ile ilgili uzunca bir yazı yazmayı planlıyorum.
galatasaray spor kulübü tarihinde olmadıgı kadar farklı yönetilmeye başladı. bu yönetim tarzı cok farklı.
görünen bunun cok güzel bir sistem oldugu. ama futbolun ruhu bu işe ne diyecek bilemiyorum.
ya da ben o amatör ruhu aradıgım için bana cok değişik gelmiş olabilir.
halbuki kulübün böyle yönetilecegini biliyordum, söylemiştim de. ama ne bileyim değişik geldi işte.

galatasaray spor kulübü şu an birçok oyuncuyla anlaştı. hepsi yan cepte duruyor. şu an artık biz secilen değil secen kulübüz.
en son tercih fatih terim'in olacak. yani bu ne demek oluyor biliyor musunuz ?
x holdingi, pazarlama
bölümüne eleman alacaktır.
ilk önce ik konuşur
ve belli şablonda elemanları elimine eder.
en son patron veya genel müdür yardımcısı elemanları görür ve işe alır.
galatasaray da böyle yönetiliyor. daha dogrusu yönetilmeye başlandı.
şu an drogba ile anlaşıldı, biliyorum. yıllık 6 milyon yuro. batuhan fatih terim'i arayıp galatasaray'a gelmek istediğini söylemiş.
arada bülent uygunun olması büyük sıkıntı. oyuncu verereek alınmaya calışılacak.
elmander ile anlaşıldıgını yazmıştım, terim kabul etti imzayı attı elmander.
kim kalstromle de anlaşıldı.
herşeyiyle anlaşıldı. ama terim'in onayı bekleniyor. larsson'un menejer oyunu oldugu söylendi, ne kadar dogru bilemem.
buffon için juventus'a teminat mektubu yollandı, kim tarafından yollandıgını bile biliyorum. karşılık bekleniyor.
geçenlerde bülent tulun'un rusya'ya gittiğini yazmıştım. isim veriyorum akınfeev için gitmiş. görüşme nasıl sonuclandı bilmiyorum.
aynı zamanda muslera'nın menejeri ile de anlaşıldı. önümüzdeki günlerde ya yarın, ya da öbür gün pjanic için lyon kulübüyle görüşülecek.
sinan bolat'ta yıllık ücrette sıkıntı var.
yani demek istediğim şu, spor gazetesini açın ama yazanlara inanmayın.
şu an terim'den başka hiç kimse kimlerin gelecek sezon bizde oynayacagını bilmiyor. birisi cıkıp söylerse,
yalancının orospu cocugunun önde gidenidir.
bi kulüp 3 kaleciyle mi anlaşır amına koyim. böyle bir şey var mı anasını sikeyim ?
drogba'yı yabancı hakkı için bekletiyoruz. düşünceye bak amına koyim. galatasaray artık
kurumsal bir firma olmuştur. vatana millete hayırlı ugurlu olsun.
insanların anlamadıgı birşey var, yoruldum amına koyim anlatmaktan. adnan polat'ın da amına koyim, ünal aysal'ında.
ben galatasaraylıyım, metin oktay hayranıyım, ne kadar taşakta geçilse sabri sempatizanıyım. beni bi etiket altına koymayın yani.
yazdıklarımdan polatcı cıkarımı yapıyorsanız,
türk eğitim sisteminin te anasını sikeyim.,
al işte, ben bunu aylar öncesinden söyledim. bizim insanımız salak çünkü.
salak dogru kelime mi bilmiyorum ama var bi avellik amına koyim.
''150 milyona, 750 milyon teminat mı olur''
cocuga bile sorsan kabul etmez diyor. ama aynı cocuğun 'o borc nasıl gelmiş' diye sorma ihtimalini düşünmüyorlar.
2000'den sonra nasıl bi konumda oldugumuzu hatırlayın. sahaya pirinç atmışlardı, yardım hesabı.
böyleydik yani. unutmayın. bi elmander, bi drogba'ya unuttunuz lan 5 sene öncesini.
sizin ananızı sikeyim diyecem de, ürersiniz be orospu cocukları.
yemin ediyorum size; canaydın vefat ettiğinde 'iyi olmuş ibneye'
diyen herifler tanıyorum. ölmüş lan adam işte. kine bak. canaydın da çok kötüydü.
ama dar bogazdaydı takım. canaydın bu takım yüzünden öldü lan. bu herifler yüzünden öldü. sırf bu yamyamlar yüzünden.
adnan polat da geldi, o da başarısız oldu. hep para, hep banka. stad, riva, su ada. yogunlaşamadılar yani.
tam bal-kaymak zamanı. geldi herifler.
seneye üst üste galibiyet alınca görürüz işte gazetelerde boy boy
'işte başarının hikayesi'
aysal'ın profilini biraz düşünün gözünüzü seveyim. adam geldiği günden itibaren
profesyonel bir yapı kuracagını söylüyor. konuşmaları da o şekilde yapıyor.
maddi durumu, ticari başarısı ortada. futboldan anlamadıgını kendi de söylüyor.
işlerim nedeniyle galatasaray'ın 8 maçını izledim canlı diyor. biz planımızı maça göre yaparken,
başkanımızın dediğine bak. hayır futbolu sevmeyen adam, niye başkan olur o da ayrı mevzu.
böyle bi adam, sizce o bahsettiğiniz borç batagının altına girer mi ?
öyle bir galatasaraylı izlenimi mi oluştu sizde ?
ayrıca şunu belirtmeliyim, ben aysal takımı sikecek demedim. camiayı emmeye geliyorlar dedim. ben başarısız olacaklar demedim.
yarın şak şak yapacagınız adamları iyi tanıyın dedim.
en başından beri de bunu söylüyorum. bu ibneler; her alkış ve övgü aldıgında metin oktay'ın kemiği sızlayacak..
herşeyi kenara koyuyorum. galatasaray'ın başkanı 'futboldan anlamam' diyebilir mi ?
siz sindiriyorsanız, süper abi. midenize attırayım.
yazdıklarımdan adnan polat'ı savundugum anlamı cıkarmayın. öyle bir şey yok. kulübün amına koydu adam. o ayrı.
ama mali yönden başarısız diyemezsin. başarılı diyebilir miyiz, veriler eşliğinde tartışılır.
koşullar buraya getirdi adamı. yoksa tabiiki polat, rahmetli canaydın'la birlikte
galatasaray tarihinin 'kara lekesidir' bi' adamın iyi yaptıgı bir şeyi söylemek suc mu amına koyim ? maddi yönden kötünün iyisiydi.
bu şeye benziyor. mesela 'türkiye'de sigara tüketimi azaldı'
diye önerme sunanlar var.
neye göre ?
çünkü 'sigara fiyatı arttı' diyorlar. evet oranlara baktıgımızda ciddi anlamda azalmış.
ama profesyonel kalemlerine baktıgın vakit, iş hiçte öyle gözükmüyor. sigara tüketimi artmış bu ülkede.
sigara fiyatına bakıcaksın ve geçmiştekiyle oranlıcaksın.
evet sigara alımı azaldı ama önceden 4-5 lira verip sigara alan adam şimdi 7 lira veriyor.
+ sigara pahalılandıktan sonraki ikame ürünlerini de katıcaksın.
(şimdi şöyle oluyor.sana cok yükleme yapmak istemiyorum. mesela cigara yoksa, kubar alırsın. ikiside uyuşturucudur.
kubar cigaranın ikamesidir) sigara kullanımı azaldı fakat
sarma tütün kullanımı arttı. sen bunların hepsini katıcaksın hesaba. öyle bi veriye bakıp konuşamazsın.
istatistik sigara kullanımının azaldıgını söylüyor. ama aynı
istatistik bu söylediğim verileri katmıyor. bunun için sigara firmaları tütün sokmaya başlıyor piyasaya.
keza içki de öyle. litre-fiyat endeksine(tüketen kişi sayısı ve fiyatın oranı) bakacak olursan içki tüketimi de arttı bu ülkede.
ama istatistik
içki tüketiminin azaldıgını söylüyor. şişesi 500 milyona satılan içkiyi de katacaksın hesabın içerisine.
abi'cim madem bi bok söyliceksin, mantıklı konuş yani. farazi atmayın. galatasaray spor kulübü, aynı zamanda bir şirket.
bakkal defteri yok burda. şey sanıyorsun sen herhalde.
fenerbahce - 500 bin
yıldırım demirören- 250 bin
hagi- 750 bin
adidas- artık veresiye yok.
galatasaray böyle bir defterle falan mı yönetiliyor sanıyorsun, mal ?

böyle bi saçmalık yok yani. burası kurumsal bir firma. salak salak konuşmayın,
hatır için evet mi cıkar ? malmısınız ? çocuk musunuz ? transferi borsaya bildirdigin bir sistemden
bahsediyorum. sen ne diyorsun ?
irfan aktar konusuna hiç girmiyorum. tanıdıgını bile düşünmüyorum. 150 oyun 146'sını almak,
aziz yıldırım'a ayar vermek bile her babayiğidin harcı değildir. duyduklarını anlatmışsın bana.
hadi şimdi siktir git, daha da sikimde olmazsın. eksilemmezsende ananı sikeyim.
Gelelim yürüyedura , yürüyedur efsane oldu. * arkadaş grubuydu onlar. arma sevdalısı piçlerdi.
ama öyle kalabalık bir grup değildi yürüyedur. 15-16 kişinin oluşturdugu ve maddi durumu gerçekten iyi tiplerden kurulu bir ekipti.
türkiye'ye ultras ekolünü onlar getirdiler. cepten para verdiler. fatih terim için italya'da pankart açmış adamlardır.
öyemediler. ama işte işin içerisine rant, para girince öyle adamlar barınmaz.
e şimdiki haline bakın ua'nın anlarsınız neden bıraktıklarını ya da bıraktırıldıklarını.
sebat macında dayak yedikleri söylenir, fakat öyle bir şey yoktur. yaşanan arbededir yaşandı.
işin içerisine tehdit girmiştir ki inkar edenler olabilir. yaşanmaması gerekirdi. izmit'te petre yuhalanmamalıydı.
çünkü en iyi maçını cıkarmıştı petre o maçta. yürüyedur,
o maçtan sonra sitesine petre resmi koymuştu. öyle bi taraftar grubuydu.
yürüyedur ne çarşıdır, ne pazardır. entelektüel galatasaray sevdalılarının arkdaş grubudur. az kişiydiler ama büyük iş yaptılar.
bi devirdi kapandı. hem onlar yaşlandı,
hem düzen değişti. şimdi reis selam verdi diye seviniliyor.
setteki adam karaborsa yapıyor ya. yazıktır, ayıptur amına koyim. höd dese arkasında
duracak yüzlerce kişi var bu adamın. ve bunlarda galatasaraylı. karaborsaya da kulüp teşvik eder.
bunu en iyi yıldırım demirören yapar. ya da yaptıgı söylenir diyelim. * canaydın niye makineleri değiştirdi sanıyorsunuz ?
biletin fiyatı 10 lira mı, 5 liraya karaborsacıya verirsin bana 15 lira getir dersin. * o da 25 liraya satar.
sonra da biletler olur sana 350-400. bir de bunun kombine kısmı var.
kombineyi okutup başkasını sokabiliyorsun. e bu paralar, kulübe para veren yöneticiye gidiyor haliyle.
bazen de prim olarak verildiği söylenir. bunu demirören'in cok yaptıgı söylenir.
çorba büyük beyler, çok büyük. pamuk prenses varya erkan can'ın oynadıgı.
dünyayı bok götürüyor, masallar mı masum olacak ? diyor ya.
ülkeyi bok götürüyor, futbol mu masum kalacak ?
biz futbolu cok sevdigimiz için görmüyoruz bunları...

Kaynak:http://emrezytdesign.com/ali/ali.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder