12 Eylül 2013 Perşembe



SENI SEVENLERİ 1 KERE ÜZDÜN...

PES 2014 Takım Listesi



KONAMI, PES 2014 içerisinde yer alacak takımların listesini yayınladı.Her geçen sene Türkiye Ligi’nin oyunda olmasını isteyen biz oyun severler için bu sene KONAMI başka bir süpriz hazırlamış.Geçtiğimiz serilerin yanı sıra Türkiye’den sadece Galatasaray bulunuyor.


Europe

Austria
Belgium
Bosnia & Herzegovina
Bulgaria
Croatia
Czech Republic
Denmark
England
Finland
France
Germany
Greece
Hungary
Ireland
Israel
Italy
Montenegro
Netherlands
Northern Ireland
Norway
Poland
Portugal
Romania
Russia
Scotland
Serbia
Slovakia
Slovenia
Spain
Sweden
Switzerland
Turkey
Ukraine
Wales

Africa

Algeria
Burkina Faso
Cameroon
Côte d’Ivoire
Egypt
Ghana
Guinea
Mali
Morocco
Nigeria
Senegal
South Africa
Tunisia
Zambia

The Americas

Costa Rica
Honduras
Jamaica
Mexico
Panama
United States
Argentina
Bolivia
Brazil
Chile
Colombia
Ecuador
Paraguay
Peru
Uruguay
Venezuela

Asia/Oceania

Australia
China PR
Iran
Iraq
Japan
Jordan
Kuwait
Lebanon
North Korea
Oman
Qatar
Saudi Arabia
South Korea
Thailand
United Arab Emirates
Uzbekistan
New Zealand

Copa Libertadores

Arsenal de Sarandí (ARG)
Boca Juniors
Newell’s Old Boys
Tigre
Vélez Sarsfield
Bolívar (BVA)
San José
The Strongest
Atlético Mineiro (BRA)
Corinthians
Fluminense
Grêmio
Palmeiras
São Paulo
Huachipato (CHL)
Iquique
Universidad de Chile
Deportes Tolima (COL)
Millonarios
Santa Fe
Barcelona SC (ECU)
LDU Quito
León (MEX)
Tijuana
Toluca
Libertad (PAR)
Cerro Porteño
Olimpia
Real Garcilaso (PER)
Sporting Cristal
Universidad César Vallejo
Defensor Sporting (URU)
Nacional
Peñarol
Caracas (VEN)
Deportivo Anzoátegui
Deportivo Lara

AFC Champions League

Central Coast Mariners (AUS)
Beijing Guoan (CHN)
Guangzhou Evergrande
Guizhou Renhe
Jiangsu Sainty
Esteghlal (IRN)
Sepahan
Tractor Sazi
Vegalta Sendai (JPN)
Urawa Red Diamonds
Kashiwa Reysol
Sanfrecce Hiroshima
Al-Gharafa (QAT)
Al-Rayyan
El Jaish
Lekhwiya
Al-Ahli (KSA)
Al-Ettifaq
Al-Hilal
Al-Shabab
FC Seoul (KOR)
Jeonbuk Hyundai Motors
Pohang Steelers
Suwon Samsung Bluewings
Buriram United (THI)
Muangthong United
Al-Ain (UAE)
Al-Jazira
Al-Nasr
Al-Shabab Al-Arabi
Bunyodkor (UZB)
Pakhtakor

Other Clubs (Asia)

Al Ittihad
Al Nassr

English League

North London
West Midlands Village
South Wales
London FC
South Norwood
Merseyside Blue
West London White
Yorkshire Orange
Merseyside Red
Man Blue
Manchester United
Tyneside
Norfolk City
Hampshire Red
The Potteries
Wearside
West Glamorgan City
North East London
West Midlands Stripes
East London

Ligue 1

AC Ajaccio
SC Bastia
FC Girondins de Bordeaux
Evian Thonon Gaillard FC
EA Guingamp
Lille OSC
FC Lorient
Olympique Lyonnais
Olympique de Marseille
AS Monaco FC
Montpellier HSC
FC Nantes
OGC Nice
Paris Saint-Germain FC
Stade de Reims
Stade Rennais FC
AS Saint-Étienne
FC Sochaux-Montbéliard
Toulouse FC
Valenciennes FC

Italian League

Atalanta BC
Bologna FC 1909
Cagliari Calcio
Calcio Catania
AC Chievo Verona
ACF Fiorentina
Genoa CFC
Inter
Juventus
SS Lazio
AS Livorno Calcio
AC Milan
SSC Napoli
Parma FC
AS Roma
UC Sampdoria
US Sassuolo Calcio
Torino FC
Udinese Calcio
Hellas Verona FC

Eredivisie

ADO Den Haag
AFC Ajax
AZ Alkmaar
SC Cambuur
Feyenoord
Go Ahead Eagles
FC Groningen
SC Heerenveen
Heracles Almelo
NAC Breda
N.E.C. Nijmegen
PSV
RKC Waalwijk
Roda JC
FC Twente
FC Utrecht
Vitesse
PEC Zwolle

Liga BBVA

UD Almería
Athletic Club
Atlético Madrid
FC Barcelona
Real Betis
Celta de Vigo
Elche CF
RCD Espanyol
Getafe CF
Granada CF
Levante UD
Málaga CF
CA Osasuna
Rayo Vallecano
Real Madrid
Real Sociedad
Sevilla FC
Valencia CF
Real Valladolid
Villarreal CF

Portuguese League

Aratalcao
Arimelcao
SL Benfica
Blemotao
SC Braga
Estralpao
Gavorence
Maseadeira
Nardimcol
Osquancha
FC Paços de Ferreira
FC Porto
Rovaneche
Esportiva
Visicutao
Verfolcao

Other European Teams

RSC Anderlecht
APOEL Nicosia
Sparta Praha
F.C. Copenhagen
Nordsjaelland
FC Bayern München
Bayer 04 Leverkusen
Schalke 04
Olympiacos FC
PAOK FC
Maccabi Tel Aviv
Legia Warszawa
PFC CSKA Moskva
FC Zenit St. Petersburg
Celtic FC
Motherwell FC
Galatasaray A.S.
Shakhtar Donetsk


Brazilian Leauge

Atlético Mineiro
Atlético Paranaense
Bahia
Botafogo
Corinthians
Coritiba
Criciúma
Cruzeiro
Flamengo
Fluminense
Goiás
Grêmio
Internacional
Náutico
Ponte Preta
Portuguesa
Santos
São Paulo
Vasco da Gama
Vitória

Primera Division (ARG)

All Boys
Argentinos Juniors
Arsenal de Sarandí
Atlético de Rafaela
Boca Juniors
Colón
Estudiantes de La Plata
Gimnasia
Godoy Cruz
Lanús
Newell’s Old Boys
Olimpo
Quilmes
Racing
River Plate
Rosario Central
San Lorenzo
Tigre
Vélez Sársfield

Primera Division (CHL)

Antofagasta
Audax Italiano
Cobreloa
Cobresal
Colo-Colo
Everton
Huachipato
Iquique
Ñublense
O’Higgins
Palestino
Rangers de Talca
Santiago Wanderers
Unión Española
Unión La Calera
Universidad Católica
Universidad de Chile
Universidad de Concepción

Other Latin American Teams

Atlético Goianiense
Figueirense
Palmeiras
Sport Recife

Classic Teams

European Classics

World Classics

31 Ağustos 2013 Cumartesi

MAÇ GÜNLÜĞÜ #3 EsEs 0-0


Bazı maçlar vardır telafisi olduğuna inanırsın veya kendini inandırırsın.Bu maçta onlardan bırıydı.Sahada futbol adına söyleyebileceğim pek fazla birşey olmadığı için kestirmeden gideceğim.Ruhsuz oynanan bır futbol gidilemeyen deplase üst üste koyduğumuz zaman karamsar bir tablo ortaya çıkıyor ancak yinede önümüzde ki Antalya maçı ıle vıtes arttırıp bu puanları telafi edeceğimize yürekten inanıyorum.Ligin ilk 3 haftasında en zor 2 deplasmanı bugun en önemli rakibimizin (yenmesi) durumunda sadece 1 puan gerisinde tamamlayacağız.Umarım bu sonuç futbolcuları kamçılar ve kendilerine gelmesini sağlar.Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar bir diğer maç günlüğünde umarım daha geniş ve iştahlı bir yazı okuturum.

Yaratıcı Stadyum ve Tribünler

Marina Bay Yüzen Stadyum, Singapur
Muhtemelen “Dünyanın en büyük yüzen stadyumu bizim” türünden bir çekişme olmayacaktır ama şimdilik Marina Bay bu unvanı elinde bulunduruyor. Stadyumu yüzmesinin dışında ilginç kılan unsurlardan biri de çelik platformdaki saha zemininin yanında yer alan 30 bin kişilik tribünleri. Topu saha dışına atmanın bedelini göz ardı etmemek gerek! Singapur Kupası finali burada oynanacaktı ama top denize kaçmasın diye sahanın etrafına konulan demir direklerin sahaya yansıyan gölgeleri futbolcuların dikkatini dağıttığı için maç başka bir stada alındı.


Estadio Madeira, Portekiz
Madeira’nın kapıları sadece dar, virajlı yolları göze alabilen taraftarlar için açık. CR7′nin doğduğu topraklarda yer alan Estadio Madeira, Funchal Dağları’nın tepesinde, neredeyse bulutların seviyesinde yer alıyor. Hatta ev sahibi CD Nacional’in maçlarının çoğu kötü hava şartları ve sis nedeniyle iptal oluyor.
Hava elverişli olduğu zaman muhteşem bir Atlantik manzarası sunan Madeira kesinlikle görülmeye değer bir stat ama yine de önleminizi almayı unutmayın.


Stade Francais Digiovanni, Fransa
“Gökdelende yaşamaktan eğlenceli daha ne olabilir” derseniz cevabımız hazır: Futbol sahası manzaralı bir gökdelen! Düşünsenize; sabah kalkıp perdeleri açtığınızda aşağıda iki takım maç yapıyor. Hele  de futbolu seviyorsanız günleriniz hayallerinizdeki gibi, canlı maç izleyerek geçebilir. Ayrıca maç için bilet almanıza da gerek yok.


Estadio Hernando, Bolivya
“Yükseğe çıkan itibar kazanır; yükselmekten korkuyorsanız itibarınız da olmaz.” Eğer ki bir gün devlet başkanınız bu sözleri bir stadyum için söylerse emin olun ülkenizde çok özel bir stadyum yer almaktadır. FIFA, La Paz’da yer alan ve 3.500 metre yükseklikteki Estadio Morales’te maç yapmayı yasaklayınca Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales stadyum için bu sözleri sarfetmişti. Ceza, Brezilyalı oyuncuların “sportmenlik dışı ve insan sağlığını zorluyor” şikayetinin ardından verilirken bir süre sonra yürürlükten kaldırıldı. Yine de futbol oynamaya elverişli olup olmadığı tartışmaları sürüyor.


Mmabatho Stadyumu, Güney Afrika
Rus mühendislerin tam anlamıyla kafasına estiği gibi inşa ettiği, 59 bin kapasiteli stadyum farklı yükseklikten başlayan tribünleri ile göze çarpıyor. Mafikeng takımına ev sahipliği yapan stadyum, son derece garip görünümünün yanı sıra maçlarda güvenlikçilerin korkulu rüyası olmasıyla da ünlü.


Svangaskard Stadyumu, Faroe Adaları
“Saçma sapan bir saha, aptalca, s*keyim böyle işi” cümlelerini İngiliz Richard Keys, Faroe Adaları’nın Euro 2008 elemelerinde kullandığı stadyumda bir maçı sunarken sarf etmişti. 823 nüfuslu Toftir köyünün bitiminde yer alan stadyum, Kuzey Atlantik’in yanı başında. Hatta balıkçılar teknelerinde balık yerine futbol topuna da rastlayabiliyor. 2011 senesinde NSI Runavik’in Fulham ile oynadığı maçta balıkçılar meslekleri gibi futbollarının da ne kadar sıkıcı bir hal alabileceğini 0-0′lık maçta gösterdiler.


Igraliste Batarija, Hırvatistan
Amatör kulüplerden birinin maçlarını Diyarbakır Kalesi’nde oynadıklarını hayal edin. Igraliste Batarija tam anlamıyla böyle bir stadyum. 15′inci yüzyıldan kalan Kamerlango Kalesi ve St. Marco kulesinin ortasında yer alan stadyum tam anlamıyla kültür merkezi! Amatör bir takım olan NK Trogir, 1912′de kurulmasında rağmen stadyumdaki en yeni unsur.


Estadio Municipal de Aveiro, Portekiz
Mühendis Tomas Taveira’nın dehası olmasaydı karşımıza muhtemelen saçma sapan bir stadyum çıkacaktı ama en az masrafla, bir dağı delmekle uğraşmadan, Municipal Stadı inşa edildi. Renkli koltukları sayesinde Lego’dan yapılmış gibi görünen ve Euro 2004′te de kullanılan bu stadyum için resmi ağızlar gerekli tanımlamayı yapıyor: “Tribünler boşken bile renkli koltuklar sayesinde dolu görünüyor.”


World Games Stadı, Tayvan
Her ne kadar ilginç statlardan bahsetsek de World Games Stadı, Çin ejderhasını andıran yapısı ve tamamı 14.000 metrelik güneş panelleriyle kaplı bu stadyum, listeye girmeyi fazlasıyla hak ediyor. 55 bin kişilik stadyum, bulunduğu bölgenin elektrik ihtiyacının yüzde 80′ini tek başına karşılıyor.


Estadio Omnilife, Meksika
Bir başka çevreye duyarlı stadyum da Omnilife. Azteklerin yaptığı bir tepenin üzerine inşa edilen Omnilife, yağmur suyunu tutarak enerji tasarrufu sağlıyor. 2010′da Javier Hernandez’in forma giydiği ekipler Manchester United ve Gua
dalajara’nın maçına ev sahipliği yapan stadyumun depoladığı yağmur suları, yerel halka kullanım için sunuluyor.


Lahden Stadyumu, Finlandiya
Çok amaçlı stadyumun sözlük anlamı olan Lahden, yaz aylarında 14 bin kişilik kapasitesiyle futbol seyircilerine ev sahipliği yapıyor. Fakat Lahti’de hava sıcaklığının -9 derecelere indiği kış geldiği zaman Lahden Stadyumu kayak cross-country yarışlarına ev sahipliği yapıyor. 1991′de FC Lahti’nin Liverpool’u bu stadyumda 1-0 mağlup ettiğini de belirtelim; elbette futbol maçında!








Felipe Melo Galatasaray Dergisine Konuştu


Temmuz 2011’de Galatasaray’a gelirken aklında neler vardı? Geri dönüş öyküsü müydü yazmak istediğin, bir meydan okuma veya başka bir hedef, neler düşünüyordun?

- İki sezon önce Galatasaray’a kiralık olarak gelmiştim. Dürüst olmak gerekirse; ülkeyle ve Türkiye Ligi ile ilgili detaylı bilgi sahibi değildim. Juventus’un oyuncusu olduğum için aklımda ilk olarak burada iyi oynadıktan sonra tekrar İtalya’ya dönmek vardı. Ama zaman içerisinde Galatasaray’a bağlandım. Burada çok güzel günler yaşadım, takım hâlinde çok sayıda başarı elde ettik. Ve ben ilk sene sonunda kendimi Türkiye’ye ve Galatasaray’a ait hissettim. Flamengo benim doğup, büyüdüğüm ve çocukluğumdan itibaren 10 sene forma giydiğim kulüp. Ve Flamengo’yu bir kenara bırakırsak, arka arkaya üç yıl oynadığım bir takım yoktu. Ama Galatasaray’daki ilk senem tamamlandığında burada tarih yazmaya ve uzun seneler kalmaya karar verdim. Artık üçüncü seneme hazırlanıyorum, çok mutluyum.

Kendini Galatasaray’a ait hissettiğin, “burada kalmalıyım” dediğin özel bir an var mı?

- Galatasaray’daki ilk senemde Fenerbahçe’nin stadında şampiyon olduğumuz an, Galatasaray’a ait olduğumu ve burada uzun yıllar oynamam gerektiğini hissettim. O gün, benim için yeni bir tarihin başlangıcıydı adeta. Orada yaşadıklarımız, benim mental olarak Galatasaray’a daha da bağlanmamı sağladı. Hepimiz için önemli bir başarıydı.

Galatasaray ile birbirinizi tamamladığınıza inanıyor musun, ruh ikizi olabilir misiniz?

- Avrupa’da daha önce Juventus, Fiorentina ve Almeria gibi kulüplerin de aralarında olduğu büyük kulüplerde oynadım. Ama Galatasaray’ı diğerlerinden ayıran çok büyük bir özelliği var: Taraftar! Galatasaray taraftarı, kulübüne eşsiz bir bağlılık duyuyor. Ve bu da sahada onlar için mücadele eden futbolcuyu oyuna daha fazla konsantre ediyor. Benim de oyun karakteri olarak onlara benzemem de Galatasaray’a daha çok bağlanmamı sağladı.

Galatasaray ile kontratını tamamlaman hâlinde burada beş sene oynamış olacaksın. Futbol hayatın sona erdiğinde Galatasaray’ı kariyerinin neresine koyacaksın?

- Galatasaray’da çok başarılı iki sene geçirdim. Şampiyonluklar yaşadık hep birlikte, hemen her kupayı kazanmayı başardık. Önümde üç sene daha var. Futbol bu, hayat bu. Hiçbir takım sonsuza kadar kazanamayabilir, Barcelona veya herhangi bir takım… Ama geriye bakıldığında ve bugünü konuştuğumuzda, evet, çok sağlam bir takım iskeleti kuruldu şu an. Umarım bu şekilde devam ederiz. Üç yıl sonra yeniden buluştuğumuzda ve bana bu soruyu sorduğunda ben de beş yıl göz önüne alarak daha sağlıklı bir cevap verebilirim.

“FLORYA’DA AKLIMDA BU VAR”

- Galatasaray, tarih boyunca önemli jenerasyonlar çıkardı kendi içinden. Üst üste şampiyon olan kadrolar vardı. Şu an son iki sezonun şampiyonu, böyle devam etmesi hâlinde yeni bir nesil de ortaya çıkacak. Belki 20-30 yıl sonra anlatılacak Galatasaray hikâyelerinin ana kahramanlarından olmak seni heyecanlandırıyor mu?

- Bu, benim futbol oynarken hedeflediğim en büyük amaç. Her sabah Florya’ya gelirken ya da oynadığım her maç öncesinde aklımda bu var. Sahaya çıktığım andan itibaren her zaman elimden gelenin en iyisini vermek, sahip olduğum potansiyelin tamamını takımım için sahaya yansıtmak istiyorum. Bunun için çalışıyorum. Ve bunları gerçekleştirebildikten sonra tarihe geçebilmek, 20-30 sene sonra insanların çocuklarına veya torunlarına Galatasaray’da yaptıklarımla beni anlatması gurur duymamı sağlar. Umarım bu da olur.

Bir oyuncunun yaz kampında olması onu sezonun tamamına ne şekilde konsantre ediyor? Sen bu sezon başı hazırlık kampında yer aldın, geçtiğimiz iki sezonun aksine. Bu seni olumlu anlamda nasıl etkiledi, yaz mevsiminde kendini nasıl hazır tuttun?

- Hazırlık kampı bir futbolcu için çok önemli. Bunun örneğini de geçtiğimiz sezon da net bir şekilde gördük. Sezon önü hazırlıklarına geç katılan bir Felipe Melo vardı. Ve hâliyle aynı ritmi yakalamam, eski Felipe Melo gibi oynayabilmem ve o seviyeye çıkabilmem için altı aylık bir sürenin geçmesi gerekti. Ancak o zaman tüm bunları yapabilmeye başladım. Evet, hazırlık kampı futbolcunun sezon boyunca göstereceği performansı için çok önemli; ama tatilde neler yaptığı ve kendisini ne şekilde hazır tuttuğu da aynı ölçüde değerli. Ben bu yaz dört – beş gün, belki bir hafta bir şey yapmadım, dinlendim; ama kalan günlerde antrenmanlarıma devam ettim. Bireysel olarak günde bir, bazen iki kez idman yaptım. Yaz mevsiminde kilonuzu korumanıza da dikkat etmeniz lazım. Ben hiç kilo almadım. Ve düzenli çalışarak, kilo almayarak, yaz kampına da zamanında katılarak sezon önünü iyi geçirmiş oldum. Hâliyle tüm bunlar; Süper Kupa’da oynadığımız Fenerbahçe maçındaki performansıma olumlu şekilde yansıdı. Ve o maçta da iyi bir mücadele ortaya koydum.

Transferin konusunda Fatih Terim oldukça istekliydi. Fatih Terim ile aranda nasıl bir futbolcu – teknik adam ilişkisi var, onun hakkında neler söylemek istersin?

- Fatih Terim, benim hayatımda ve futbol kariyerimde çok ayrı yeri olan, önemli bir insan. Benim buraya tekrar gelmemde, üç senelik kontrat yapmamdaki en büyük etken Fatih Hoca. Beni inanılmaz istedi. Ve onun sayesinde yeniden Galatasaray formasına kavuşabildim. O, bence bana Tanrı’nın bir lütfu. Tanrı, onu benim hayatıma soktu. Çok sevdiğim, saygı duyduğum bir insan. Onun da bana güvendiğine inanıyorum.

FELIPE MELO İLE İDEAL ORTA SAHA OYUNCUSU

Takım formasyonu için önemli bir bölgede oynuyorsun. Merkezdesin, oyun kontrolü sende. Genel olarak her olgun hücum öncesinde ilk paslar senin ayağından çıkıyor. Savunmadan alınan topu doğru pas olarak oyuna sokmak ne kadar önemli?

- Sahadaki en önemli pozisyonlardan birinde oynadığıma inanıyorum. Senin de belirttiğin gibi, aynı anda hem savunmaya hem de hücuma destek vermem gerekiyor. Defansif olarak takıma, stoperlere en fazla yardım eden oyunculardan biriyim. Kendi bölgemde markaj yapmam lazım, stoperler sıkıştığında onların yanına gelerek bu pozisyonda görev yapan arkadaşlarım için pas opsiyonu olmam lazım. Oyun kurulurken çok önemli bir sorumluluğum var. O anlarda ilk pas genellikle bana geliyor, savunmadan çıkıldığında. O topu en iyi şekilde Selçuk [İnan], Wesley [Sneijder] veya Hamit [Altıntop] ile yeri geldiği zaman uzun pas yaparak Burak [Yılmaz] veya Didier [Drogba] ile buluşturmam gerekiyor.

İlk pas yüzden oldukça yüksek, buna özel olarak konsantre oluyor musun?

- Bu büyük bir sorumluluk. Galatasaray’daki ilk yılımda 12 gol atmıştım. Daha ofansif, gole yakın ve hücum gücü yüksek, kaleye daha fazla giden bir Felipe Melo vardı. Bu sistemde biraz daha defansif oynuyorum. Dolayısıyla tekrar bu kadar çok gol atmam kolay değil. Belki şu anki sistemde 12 gol atamayabilirim; fakat oynadığım pozisyonda rakibin bir kontra atağını kesebilirim veya onlar çıkmak üzereyken kaptığınız topla siz birden hızlı hücum başlatabilirim, bunlar da önemli. Bu pozisyonda görev yapan oyuncuların zeki olması, futbolu iyi bilmesi gerekiyor. Ancak onlar; kritik kararları doğru şekilde verebilir, kriz yönetimini iyi yapabilir ve mental anlamda güçlü kalarak takıma yardım edebilir.

Galatasaray’ın rakip kaleye ulaştığı (sonunda köşe vuruşu, kale vuruşu, gol olan veya rakip kalecide kalan) pozisyonların başlangıcında ilk hamleyi yapan oyuncusun. Ligdeki maçlarda da bu durum ortaya çıktı. Senin pozisyonun için bu ne kadar önemli?

- Bunu anlayabilmek için futbolu da iyi bilmek gerekiyor, teşekkür ederim. Gaziantepspor maçında da kaptığım topu direkt olarak Hamit’e oynadıktan sonra ilk golü [Felipe Melo, Galatasaray’ın kendi yarı alanında taç çizgisine yakın bir bölgede rakibi hata yapmaya zorladıktan sonra; Galatasaray, 13 saniye içinde sahanın neredeyse tamamını kullanarak beş pasla Melo <-> Hamit <-> Sneijder <-> Drogba <-> Burak <-> Sneijder gole gitmişti] bulmuştuk. Bu her zaman olabilir; ama ilk pası doğru vermem gerekiyor. Benim pozisyonumdaki oyuncu bu yüzden zeki olmalı, futbolun sırlarını iyi bilmeli. Topu keserek, ilk pası doğru vermek ve takımı hücuma doğru şekilde çıkarabilmek için dikkatli olmak gerekiyor. [Gülerek ekliyor] İlk pası doğru şekilde verdikten sonra; pozisyon sonunda gol gelirse, yine orta sahada “pitbull” yapabilirim; çünkü bu da benim için bir gol sayılır.

Rakip alana yerleşildiğinde de (son 25-30 metrede) pas trafiğinin merkezindesin. Ve bu noktada senaryonun yazarı sensin çoğunlukla. Temponun ne zaman artıp, azalmasına nasıl karar veriyorsun? Bunu ayarlayabilmek için hangi özelliklere sahip olmak gerekli?

- Rakip yarı alanda yedi, sekiz oyuncu ile ceza sahasına doğru yerleştiğiniz zaman tempo ayarlamasını doğru yapmanız gerekiyor. Bunun için tecrübe en önemli şartlardan biri. Ben de her geçen sene bu deneyimi edindiğimi düşünüyorum; ama benim hâlâ futbola dair öğrenebileceğim, bu oyundan göreceğim, futbolun bana tecrübe olarak kazandırabileceği çok fazla şey var. Yine de savunmadan oyunu kurmak, arkadaşlarınızı yönetmek, doğru anlarda tempoyu yükseltmek veya aşağı çekmek için de bu tecrübeye ulaşmanız gerekli. Benim pozisyonumdaki oyuncular, bu ayarlamayı doğru olarak yapabilirse; takımları da oyuna daha fazla hâkim olarak rakiplerine üstünlüklerini daha kolay kabul ettirebilirler.

Merkezde aldığın topu bazı zamanlarda yaklaşık 60-70 metre çapraza doğru gönderebiliyorsun. Hangi anlarda böyle paslarla atak yönü değiştirilmeli?

- Uzun, hücumun yönünü değiştiren, 60-70 metrelik diyagonal paslar çok değerli. Benim de oyun karakterimde olan bir özellik. 2010 FIFA Dünya Kupası’nda isabetli pas yüzdesi en yüksek olan oyunculardan biriydim. Bu, FIFA’nın açıkladığı bir durum; benim değil. Tabii böyle istatistikler insanı onurlandırıyor. Bu, benim babamdan çocukluğumda aldığım bir tavsiyeydi. Her zaman pas hatasını minimuma indirmem gerektiğini öğütlerdi bana. Uzun yıllar devam etti, ben de kulağımda hep onun sesini duydum. En sonunda da Fatih Hoca ile bir araya geldiğimizde pas özelliğim daha ortaya çıktı. O, oyunu kurmam konusunda bana çok güveniyor. Kesinlikle benden pas hatası beklemiyor. Ben de takıma, taraftara ve hocama karşı duyduğum sorumlulukla en doğru şekilde mücadele etmeye çalışıyorum.

Pozisyon alma bilgin oldukça güçlü, yerini hemen hemen hiç kaybetmiyorsun. Alan paylaşımı doğru yapılmadığı anlarda topu alarak dikine ilerleyebiliyor, dripling yapabiliyorsun. Saha içinde sorumluluk almak, senin karakterinin bir parçası mı?

- Sürekli vurguluyorum, önemli bir pozisyonda görev yapıyorum. Topun bende kaldığı bir mevkii. Dünya futbolunda birçok ön libero görmeniz mümkün. Topla buluşur, hemen yanındakine verir. Kalecisine döner. Risk almaz. Top ona gelir, o topu birine verir. Çok fazla ileriye oynamaz, inisiyatif kullanmaz. Alır, verir. Alır, verir. Evet, bazı durumlarda basit oynamanız, top ayağınıza geldiğinde en yakınınızdaki takım arkadaşınıza oynamanız gerekebilir; ama benim oyunuma baktığınızda, biraz sorumluluk alarak, az önce üzerinde durduğumuz gibi, 60-70 metre ters paslar veya dikine paslar atarak hücuma da destek olabilirsiniz. Belki tek bir pas yaparak takım arkadaşınızı direkt olarak bir gol pozisyonuna sokabilirsiniz. Ben bunu daha önce yaptım. 2010 FIFA Dünya Kupası’ndaki Hollanda maçı da buna bir örnek, orada Robinho’nun golü öncesindeki pası vermiştim. Bu çok önemli bir özellik. Belki herkeste buna rastlamanız mümkün değil; ama bahsettiğimiz özellikleri Selçuk İnan’da da görebilirsiniz, hem Galatasaray’da hem de milli takımda. Fatih Hoca, bize bunu tembihliyor. Evet, basit oynamamız gereken zamanlar var; ama belki tek pasla rakip takımdan beş – altı oyuncuyu oyundan düşürerek gole gidebiliriz. Bu da bizim takım olarak yapabileceğimiz bir şey. Ve sezon boyunca da bunun üzerinde duracağız.

Savunma pozisyonlardaki duran topları karşılama konusunda olağanüstü bir yeteneğin var. Bu oyunu tamamen yaşamak ve konsantre olmakla mı ilgili?

- Duran toplarda konsantrasyon artık çok daha önemli; çünkü duran toplarla bir galibiyet de alabiliyorsunuz, belki iki topla maç da kaybedebiliyorsunuz. [Oldukça mütevazı bir şekilde yanıt vererek] Ama bu sadece Felipe’nin başarısı değil. Ben ön direkte duruyorum, topları karşılıyorum. Günümüzde genel olarak toplar buraya geliyor. Benim arkamda çok başarılı bir diziliş var. Stoperlerimiz, Hakan Balta çok başarılılar. Ayrıca hücumdan gelerek bize bu konuda destek veren Didier ve Burak var. Bu takım hâlinde sağlanması gereken bir konsantrasyon. Bizim takımımızda bu anlamda oldukça başarılı oyuncular bulunuyor.

2014 FIFA Dünya Kupası keriyerindeki hedefler arasında nasıl bir yer tutuyor?

- Brezilya’daki Dünya Kupası’na gitmeyi çok isterim; ama artık bir noktadan sonra realist olmak da gerekli. Zaman geçtikçe, “acaba gidebilecek miyim” diye düşünmeye başlıyor insan. Tanrı istedikten, o bir kapıyı açtıktan sonra buna kimse engel olamaz. Eğer O, bunu isterse ve bu benim için yazılmışsa, ben günün birinde zaten orada olurum. Zaman geçtikçe işler biraz daha zor gibi gözükebilir; ama dediğim gibi yine de orada olabilirim.

Daha önce futbol hayatını anlatan bir kitap yazabileceğini söylemiştin, ne durumdasın?

- Futbolu bıraktıktan sonra kitap yazmak istiyorum. O kitapta gelecek nesillere anlatılacak birçok farklı hikâye, unutulmaz anı, maçlar var. Şu an için bir anı örnek vermem doğru olmayabilir; ama futbol kariyerimi tamamladıktan sonra böyle bir şey aklımda var.

2014 FIFA Dünya Kupası keriyerindeki hedefler arasında nasıl bir yer tutuyor?


- Brezilya’daki Dünya Kupası’na gitmeyi çok isterim; ama artık bir noktadan sonra realist olmak da gerekli. Zaman geçtikçe, “acaba gidebilecek miyim” diye düşünmeye başlıyor insan. Tanrı istedikten, o bir kapıyı açtıktan sonra buna kimse engel olamaz. Eğer O, bunu isterse ve bu benim için yazılmışsa, ben günün birinde zaten orada olurum. Zaman geçtikçe işler biraz daha zor gibi gözükebilir; ama dediğim gibi yine de orada olabilirim.

Andorra ve Romanya Maçları Aday Kadrosu

A Milli Takımımızın, 2014 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri D Grubu'nda oynayacağı Andorra ve Romanya ile maçlarının aday kadrosu açıklandı.

Ay-yıldızlılar, Andorra ile 6 Eylül'de Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kadir Has Stadı'nda saat 21.00'de karşılaşacak. Romanya maçı ise 10 Eylül Salı akşamı Bükreş'teki National Arena'da' oynanacak ve 21.00'de başlayacak.


Teknik Direktör Fatih Terim yönetimindeki A Milli Takım'ın aday kadrosunda şu isimler yer alıyor: