Yeni Jenerasyon Galatasaray
Taraftarı.
Aslında
her takımın bir altın çağı olduğu bilinir.Yalnız bu altın çağda bile
kendısınden daha fazla konuşulan bir grubun bir simgenin varoluş olmasıda bı o
kadar ilginçtir.90'lı yılların sonlarına doğru başlayan Galatasaray ekolu once
yurt içinde daha sonra ise başta Almanya olmak üzere birçok ülkede bir sempati
haline geldi.İnsanlar o armayı gördüklerinde tebessüm ile bakmalarına sebep
olan o başarının altında elbet futbol başarıları yer aldı.. Uefa kupası öncesi
çekilen Alman filmini hatırlıyorsunuz değil mi ? Tek ihtimali olanların
hikayesini anlatan o film.. O çağda hepimizin eksik ve yanlış yönleri olduğı
aşikar.Eğer bir gücü arkanıza aldığınızı hissedip o gücü kullanamıyorsanız
bunun hiçbir önemi olmuyor.Peki neydi o zaman kı düşünce ? Dünya sıralamasında
1.sırayı kaptığımız donemlerde geçen o beyin fırtınalarını gözünüzün önüne
getirebiliyorsunuz değil mi ? Yaptığımız onca yanlış kararın ardından tekrar bize
bir fırsat verildi.Tabiri caizse bir gemiyi düzeltmek için bir şans,üstelik o
geminin kumandanı yine aynı kişi ve bu sefer en az o kadar cesur mürettebatlar.Lucescu
döneminin ardından başlayan o sancılı süreç tam 7 yıl bizleri geriye
attı.Sürekli rakip takımın daha iyi daha kurulu sistemine karşı mücadele edip
uğraş verdik.Futbol dışı etkenlere takılıp birçok yanlış karara adım
attık.Ancak taraftar hıcbır zaman o armaya sırtını dönüp yarı yolda
bırakmadı.Elbet oldu kaprislerimiz.Ayhan-Mustafa Sarp-Barış Özbek orta sahası
ile mücadele edip kalende Zapatalar mı dersim,sağ bekinde Serkan Kurtuluşlar mı
dersin.En basit örneği o zamanın en önemli hücum oyuncularından biri olan
kewell'ı en büyük rakibine karşı defans oynatmak mı dersin ? Hepsi bizler
gördük yaşadık.Hergün kahrolup sabahları bu takım nasıl düzelir,kim düzeltir,ne
zaman düzeltir hesabını yaptık.Sonuçta birisi geldi ve o hayalleri
gerçekleştirdi.Şimdi burada esas olan birşey varsa o da artık geçmişten ders
alıp aynı hataları yapmamak.Ve yenı jererasyonda kı genç arkadaşlarımıza bu
sevgiyi aşılamak.Drogba için Sneıjder ıcın Melo ıcın degıl Galatasaray ıcın
Galatasaray'dan vazgeçmemek ıcın onlara nereden geldiğimizi neler yaşadığımızı
bilmelerini sağlamalıyız.Şuan taraflı tarafsız ülke çapında bir önderliğe
sahipiz.Bu lokomotifin işlemesi için taraftarın gücü her zaman birinci
plandadır.İşleyen bu makineye elbet çomak sokmak isteyenler olacaktır burada
ise kenetlenen o ailenin kolun yelin içeride kalmasıyla aşılacağınında herkes
tarafından bilinmesi gerekmektedir.Antu ve Forzaforum gibi rakip takımın en
büyük taraftar gruplarının forum sayfalarına sürekli göz gezdiriyorum.Sadis bir
insan olmadığım halde aldığım haz kazanılan bir üç puan değerinde olduğunu
söyleyebilirim.Gördüğüm tabloyu soracak olursanız aslında onlarda herşeyin
farkında ve ellerinden hiçbirşey gelmediği için hatayı artık kendi aralarında
arıyorlar.Bundan 4 sene öncesıne kadar Galatasaray formalı birini gördüğümüzde
mutlu olurken bugün gidilen bir halı saha maçında bile sahada bulunan kişilerin
%75 gıbı bı kıtlesının Galatasaray formalı kısıler olduğu bir tespittir.Dün
beni bu yazıyı yazmaya teşfik eden o olayı anlatmak istiyorum kısaca;
''
Öğle arası vakit geçirmek için evime en yakın olan PS (Play Station) dükkanına
gittim.Sahibi yeni araç alıp sanayiye bakıma gönderdiği için biraz beklemek
zorunda kaldım.Hemen yanında bulunan halı saha da bişey dikkatimi çekti.Orada
bi topluluk vardı ve yaşları oldukça küçüktü.15-20 kişilikten mahalle takımı
adında gelip futbol oynamak istemişler.En küçüğü ''4' ' en büyüğü ''13' ' olan bütün çocuklar ıle
sohbet etme fırsatım oldu.Onların içinde ki o tutku o aşk neredeyse yüzlerine
yansımıştı.Galatasaray derken bıle göz bebekleri gülüyordu.Bu müthiş anı
ölümsüzleştirmek istedim ve ortaya böyle bir tablo çıktı.Allah bu güzel
çocuklarımızın bahtını açık eylesın.nice şampiyonluklar nice zaferler görürler
inşallah. ''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder