Şunu
hiçbirimiz inkar edemeyiz:Ender rastlanan bir haber arıyorsanız Türkiye
kesinlikle en doğru yer! Ve yakın futbol tarihinde bunun çok sayıda örneği var.Tıpkı
1997 yılında yaşanan ''yan hakeme asılma''vakası gibi...
İzmir
amatör Küme'de Narlıdere Gençlerbirliği ile İzmir Gençlerbirliği mücadelesinin
47.nci dakikası oynanıyordu.İzmir Gençlerbirliği oyuncusu Ulaş Engin,artık
duygularına dem vuramamış ve Burcu Sanlı'ya söyle seslenmişti: '' Bugüne kadar
gördüğüm en güzel bacaklı hakem sensin.O bacaklara sarılabilir miyim?''
Bu
taciz elbette oyundan atılmak ıcın yeterlı bır sebeptı.Ustune ustluk kendısıne
kırmızı kart gosteren hakemede saldırdı ve sahayı polisler eşliğinde terketmek
durumunda kaldı.
Yaşananlardan
sonra İzmir İl Disiplin Kurulu tarafından savunması istenilen Engin,yaptığı
savunmada da ortaya attığı iddialarla herkesi şaşırtmaya devam etti.Ulaş engin
''İkinci yarının ilk dakikalarında hakem oyunu durdurup bayan hakeme çiçek
verdiğimiz gerekçesiyle bizi oyundan attı.Aslında çiçeği verenin ve uygunsuz
davranışlarda bulunanların,rakip takımın 10 ve 8 numaraları futbolcuları
olduğunu sonradan öğrendik.Daha oncekı hafta Gümüldür ile yaptığımız
karşılaşmada aynı yan hakem bana kendısı ıle arkadaşlık yapmamı teklif etti.Kabul
etmedim...Bunun üzerine beni tehdit etti''dese de;İl Disiplin Kurulu oyuncunun
yaptığı sauvnmayı inandırıcı bulmadı ve kendisini cezalandırdı.Engin'e hakeme
sarkıntılık yapması nedenıyle altı,spor ahlakına ve centilmenliğe aykırı tutumu
nedeniyle 10 aylık ceza veren dısıplın kururulu daha sonra bu 10 aylık cezada
ındırme gitse de Ulaş Engin yeşil sahalardan bir yıl süreyle uzaklaştırıldı.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Tatil
için gittiği Yunanistan'da form tutmak amacıyla PAOK'ta idmanlara çıkan
Karşıyakalı Bahadır Tamözdaha sonra kulupden gelen transfer teklfını kabul edip
Yunan ekibine transfer oldu.Sonrasında Yunan vatandaşlına da geçen oyuncu ''
Yunanistan da top oynamak ıcın Yunan vatandaşlığına geçmekten baska carem yoktu
'' dedi.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Birgün kampta Suat, Tugay, Sedat, Arif muhabbet edelim abi diye odaya çağırmışlar Abdürrahim Albayrak' ı. Suat da bir dönem çok meşhur olan ve televizonyonu kumanda edebilen saatlerden varmış. muhabbet ederlerken Arif 'televizyon açıl' demiş ve televizyon açılmış. 'kanal değiş' demiş kanal değişmiş ve Abdürrahim Albayrak dayanamayıp girmiş olaya:
Abdürrahim: napıyorsun oğlum?
Arif: abi bende bir güç var televizyonun kanalını değiştirebiliyorum
Abrüddahim: la oğlum saçmalama olur mu öyle şey? hanginizde kumanda söyleyin çabuk?
Arif: al abi kumanda sende dursun bak yine yapayım
Ve Arif yine kanal değiş demiş kanal değişmiş. ses açıl, ses kapan. televizyon kapan... ne derse o oluyormuş. Adürrahim Albayrak kaldırmış bunları duvarın önüne dizmiş, ellerinide kaldırttırmış. şimdi yap bakayım demiş. arif yine ne derse Auat saatiyle aynen yaptırmış televizyona. Abdürrahim Albayrak iyice delirmiş nasıl oluyor bu diye.
Arif: abi tamamen manyetizmle alakalı. bak sana da dokunayım sen de yaparsın.
Abdürrahim: la olur mu öyle şey arif yav.
Arif: abi bir dokunayım bak görürsün.
daha sonra elini tutmuş Abdürrahim Albayrak' ın. Abdürrahim Albayrak kapan televizyon demiş ve Suat televizyonu kapatmış. açıl demiş, Suat da açmış. Abdürrahim Albayrak büyük bir heyecan, şaşkınlık ve mutlulukla çıkmış odadan. yöneticilerin yanına gitmiş. 'bakın' demiş 'şimdi size ne yapacağım' ve televizyonda dönerek 'açıl' demiş, tabii bir şey olmamış. yöneticiler filan şaşkın tabii ki. 1 gün boyunca nerede televizyon görse komut vermiş ama bir bir hareket yok haliyle. ertesi gün antremana geldiğinde tüm takım sıraya girmiş ve önlerinden geçen Abdürrahim Albayrak' ı kahkahalarla selamlamışlar.
Abdürrahim: napıyorsun oğlum?
Arif: abi bende bir güç var televizyonun kanalını değiştirebiliyorum
Abrüddahim: la oğlum saçmalama olur mu öyle şey? hanginizde kumanda söyleyin çabuk?
Arif: al abi kumanda sende dursun bak yine yapayım
Ve Arif yine kanal değiş demiş kanal değişmiş. ses açıl, ses kapan. televizyon kapan... ne derse o oluyormuş. Adürrahim Albayrak kaldırmış bunları duvarın önüne dizmiş, ellerinide kaldırttırmış. şimdi yap bakayım demiş. arif yine ne derse Auat saatiyle aynen yaptırmış televizyona. Abdürrahim Albayrak iyice delirmiş nasıl oluyor bu diye.
Arif: abi tamamen manyetizmle alakalı. bak sana da dokunayım sen de yaparsın.
Abdürrahim: la olur mu öyle şey arif yav.
Arif: abi bir dokunayım bak görürsün.
daha sonra elini tutmuş Abdürrahim Albayrak' ın. Abdürrahim Albayrak kapan televizyon demiş ve Suat televizyonu kapatmış. açıl demiş, Suat da açmış. Abdürrahim Albayrak büyük bir heyecan, şaşkınlık ve mutlulukla çıkmış odadan. yöneticilerin yanına gitmiş. 'bakın' demiş 'şimdi size ne yapacağım' ve televizyonda dönerek 'açıl' demiş, tabii bir şey olmamış. yöneticiler filan şaşkın tabii ki. 1 gün boyunca nerede televizyon görse komut vermiş ama bir bir hareket yok haliyle. ertesi gün antremana geldiğinde tüm takım sıraya girmiş ve önlerinden geçen Abdürrahim Albayrak' ı kahkahalarla selamlamışlar.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Kocaelispor´un
altyapısında yetişen Metin Tekin‚ 1982 yılında üniversiteyi kazanarak İstanbul´a
gelir. Aynı yıl Beşiktaş´a gelir. Fakat o sezon transfer talimatlarındaki bir
madde nedeniyle hiçbir resmi karşılaşmada görev alamaz. ligin devre arasında
düzenlenen donanma kupasında teknik direktör Dorde Miliç‚ Metin´e ilk onbirde
şans verir. rakip Galatasaray'dır. Metin o dönem futbolseverler tarafından
tanınmayan bir oyuncudur. maç 2-2 biter. Beşiktaş´ın 2 golünü de metin
atmıştır. maçtan sonra bir taksiyi durdurur. Metin´le şoför arasında şöyle bir
diyalog başlar:
-pardon‚ ben Beşiktaşlıyım. maçı izleyemedim. kaç kaç bitti?..
-2-2 berabere kaldık...
-demek sen de Beşiktaşlısın..
-evet‚ ben de Beşiktaşlıyım...
-öyle mi?.. ne güzel... peki‚ kim attı bizim takımın gollerini?.."
-ikisini de ben attım..."
-ineklik bende... adam sandım seni de soru sordum. dalga geçecek başka birini bul!
-pardon‚ ben Beşiktaşlıyım. maçı izleyemedim. kaç kaç bitti?..
-2-2 berabere kaldık...
-demek sen de Beşiktaşlısın..
-evet‚ ben de Beşiktaşlıyım...
-öyle mi?.. ne güzel... peki‚ kim attı bizim takımın gollerini?.."
-ikisini de ben attım..."
-ineklik bende... adam sandım seni de soru sordum. dalga geçecek başka birini bul!
---------------------------------------------------------------------------------------------------
bir
maçta recep kırmızı kart görür ve soyunma odasına gider. daha 5dk geçmeden
arkasından metin (tekin) gelir.
recep sorar: “metin sen niye atıldın?”
metin anlatır; “hakeme sordum recep’i neden attın diye, anama küfretti dedi”
metinin hakeme cevabı : hocam allah aşkına 30.000 kişi ediyo recep etmiş çokmu ?
- sonuç beşiktaş 9 kişidir
recep sorar: “metin sen niye atıldın?”
metin anlatır; “hakeme sordum recep’i neden attın diye, anama küfretti dedi”
metinin hakeme cevabı : hocam allah aşkına 30.000 kişi ediyo recep etmiş çokmu ?
- sonuç beşiktaş 9 kişidir
---------------------------------------------------------------------------------------------------
(Malzemeci
Süreyya)
İşin
aslı şöyle. Biz Antalya kampındaydık. Galatasaray’la Efes kupası’nı
oynayacaktık. takım sahaya çıktı, kulübeye yerleştiler. biz de malzemelere
bakmak zorundayız orada. Taraftarın biri giyinmiş, siyah beyaz bayrak almış
eline, tam kulübeyle yan yana bir yerde amigoluk yapıyor. Maç başladı bir iki
dakika oldu, oradan bağırmaya başladı. Kulübede de hatırladığım kadarıyla
Tigana, Sergen, Okan Buruk, Murat Şahin, Tayfur Havutçu oturuyor. oradan
başladı önce hocaya bağırdı değişiklik yapamıyorsun, sen git yaramaz adamsın
diye. Tayfur’a bağırdı yaşlandın artık, futbolu bırak sen diye. Okan’a bağırdı
sen Galatasaraylısın git orada oyna diye. Sergen’e git at yarışı oyna diye
bağırdı. baktım herkese geliyor sıra. biz de sıralanmışız orada oturuyoruz.
kendi kendime dedim Süreyya sıra şimdi sana da gelecek. kalktım gittim adamın
yanına, “herkes rahatsız oluyor, daha gol yok bir şey yok hemen başladın
sıradan hepsini rahatsız etmeye, otur efendi gibi maçını seyret yoksa polis
çağırıp seni attıracağım” dedim. bana baktı, “bıyıklı sen çok konuşma, 15
senedir maçlara geliyorum hep yedeksin, insan bir gün oynamaz mı?” dedi. tabi
herkes afalladı, birbirine bakıyor. futbolcular gülmeye başladı zaten. ama adam
hala susmuyor. “kiralık da mı vermiyorlar seni, hangi başkan hangi yönetim
gelirse, sen buradasın, torpilin nerden?
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder